Translation of "Cutting" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Cutting" in a sentence and their turkish translations:

The grass needs cutting.

Otlar kesilmeli.

Tom is cutting corners.

- Tom köşeleri kesiyor.
- Tom işin kolayına kaçıyor.

Finish cutting the paper.

Kağıdı kesmeyi bitir.

This grass needs cutting.

Bu çim kesilmeli.

Companies are cutting jobs.

Şirketler istihdamı azaltıyorlar.

We're cutting you loose.

Seninle yollarımızı ayırıyoruz.

I'm cutting down on sweets.

Şekerlemeyi azaltıyorum.

These scissors are not cutting.

Bu makas kesmiyor.

Tom is cutting the bread.

Tom ekmeği kesiyor.

I am cutting the meat.

Ben eti kesiyorum.

We are cutting the wood.

Biz odun kesiyoruz.

... all without the camera cutting.

hem de kamera kesintisi olmadan.

I'm cutting my trip short.

Ben gezimi kısa kesiyorum.

I'm cutting up an onion.

Ben soğanı parçalara bölüyorum.

Wasn't cutting it for me.

ama bu benim için yeterli değildi.

Layla cut herself cutting vegetables.

Leyla sebze keserken kendini kesti.

Tom is cutting his nails.

Tom tırnaklarını kesiyor.

Why are you cutting the fruits?

Meyveleri neden kesiyorsun?

The butcher is cutting the meat.

Kasap eti kesiyor.

- I cut glass.
- I'm cutting glass.

Ben cam kesiyorum.

He is cutting the boy's hair.

Çocuğun saçını kesiyor.

I bought a new cutting board.

Yeni bir kesme tahtası aldım.

Cutting in line is extremely rude.

Kuyruktakilerin önüne geçmek çok kabaca.

Banks are cutting lending to industrial borrowers.

Bankalar endüstriyel boçlulara kredi vermeyi kesiyor.

Don't worry, cutting your hair doesn't hurt.

Merak etmeyin, saçınızı kesmek acı vermez.

Sami humiliated Layla by cutting her hair.

Sami onun saçlarını keserek Leyla'yı küçük düşürdü.

- You should get your hair cut.
- Your hair wants cutting.
- Your hair needs cutting.
- You need a haircut.

- Saçını kestirmelisin.
- Saç tıraşına ihtiyacın var.

After cutting her arm with a broken glass,

Kırık bir cam parçasıyla kolunu kestikten sonra

Who showcase their cutting-edge research and inventions.

en son araştırma ve buluşlarını sundukları bir fuar.

Potentially cutting 60 percent of overall carbon emissions.

potansiyel olarak tüm karbondioksit emisyonlarının yüzde 60'ını kesebiliriz.

We explored all possible ways of cutting expenditures.

Biz harcamaları kesme hakkında tüm olası yollarını araştırdık.

- Your hair wants cutting.
- You need a haircut.

Saç tıraşına ihtiyacın var.

... which allows them to do stunts without cutting.

değişerek bir kesinti olmadan hünerlerini gösterdikleri an...

Tom was invited to the ribbon-cutting ceremony.

Tom kurdele kesme törenine davet edildi.

Never rub your eyes after cutting a hot pepper.

Bir acı biber kestikten sonra asla gözlerini ovma.

Tom is in the kitchen, cutting up some vegetables.

Tom mutfakta, bazı sebzeleri dilimliyor.

The hair dresser is cutting the hair with scissors.

Kuaför saçı makasla kesiyor.

The bread is cutting badly because it's very soft.

Ekmek çok yumuşak olduğu için zor kesiliyor.

Cutting a cake into equal pieces is rather difficult.

Bir pastayı eşit parçalara ayırma oldukça zordur.

I ordered a new cutting board from a catalog.

- Katalogdan yeni bir kesme tahtası ısmarladım.
- Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.

Tom bought a new cutting board for Mary's kitchen.

Tom, Mary'nin mutfağı için yeni bir kesme tahtası satın aldı.

I'd been trimming away the darkness, cutting away the pain

Seyircinin rahatı için karanlığı süslüyor, acıyı kesiyor

We recommend cutting off all further contact with the rebels.

İsyancılarla daha da teması kesmeyi tavsiye ediyoruz.

Thank you for cutting the dead tree in my garden.

Bahçemdeki ölü ağacı kestiğin için teşekkürler.

The event of nail cutting at night is a shaman number.

Gece tırnak kesmenin olayı ise bir Şaman adetidir

Tom got holes in his socks from not cutting his toenails.

Tom ayak tırnaklarını kesmediği için çorapları delindi.

After cutting habanero peppers, be careful not to rub your eyes.

Habanero biberlerini kestikten sonra gözlerini ovalamamak için dikkatli ol.

- Rather than cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?
- Instead of cutting down on cigarettes, why don't you just give them up?

Sigaraları azaltmak yerine neden sadece onları bırakmıyorsun?

Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors?

Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?

Tom was almost crushed by the tree that he was cutting down.

Tom kestiği bir ağaç tarafından neredeyse eziliyordu.

But now, using cutting-edge filming techniques, we can dive into the inky depths...

Fakat artık son teknoloji çekim teknikleri kullanarak zifiri karanlıklara dalabiliyor...

Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?

Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.

But cutting open a Pro V1, you can see what makes this ball different.

Ancak Pro V1'i keserek, bu topu neyin farklı kıldığını görebilirsiniz.

Something like Star Wars, with state of the art special effects and cutting edge technology.

Yıldız Savaşları gibi, en iyi özel efektlerle ve son teknolojiyle.

If you're not out of the shower in five minutes, I'm cutting the hot water!

Beş dakika içinde duştan çıkmazsan, sıcak suyu kesiyorum!

She followed me into the kitchen and picked up a knife. She then started cutting vegetables.

O, mutfağa kadar beni takip etti ve bir bıçak aldı. Daha sonra sebzeleri kesmeye başladı.

By cutting from one shot to another right as the movement is at its fastest point,

Hareketin tam en hızlı olduğu noktada sahneleri keserek

Cutting-edge cameras are changing the way we understand some of the most iconic creatures on Earth...

Son teknoloji kameralar, Dünya'nın en ikonik bazı hayvanları hakkında bildiklerimizi değiştiriyor.

cutting calves out of mother’s stomach to get the tiny little bit of horn that’s there, like it's just horrific.

yavrunun ufacık boynuzunu almak için onu keserek annenin karnından çıkarmak tek kelimeyle korkunç.

So cutting this place off, we hindered communication significantly. The most dramatic thing was that some police officers came with us.

Telefon hattını keserek iletişimi yeterince sekteye uğratmış olduk. En dramatik tarafı da birkaç polis memurunun bizimle gelmesiydi.