Examples of using "Disconnected" in a sentence and their turkish translations:
Biz ayrılmıştık.
hâlâ onlardan derinden kopuktum.
Sami tüm kabloları çıkardı.
600 milyondan fazla insan olduğu anlamına gelir.
Dan, Linda'yı solunum cihazından ayırdı.
Tom'un telefonu geçen hafta kesildi.
rahatça birbirimizle bağlantılı olmadan kalabiliyoruz.
ve ülkemizin geleceğini
Tom'u aradım ama bağlantısı kesildi.
ve eskisinden daha fazla yalnız ve akranlarımdan daha uzak olduğumu."
Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk.
Örneğin bazı bölgeler, kendilerinin Osmanlı Devleti'nden koparılacağı görüşüne karşı ondan ayrılmamak yollarına başvuruyor.