Examples of using "Distorted" in a sentence and their turkish translations:
O, tartışmamı çarpıttı.
O argümanımı çarpıttı.
O sözlerimi çarpıttı.
Bazı gazeteler haberi çarpıttılar.
Bütün sistem bozuk.
O söylediklerimi çarpıttı.
Ben asla hiç kimsenin sözlerini çarpıtmadım.
- Yorumları sosyal medyada çarpıtıldı.
- Sözleri sosyal medyada bağlamından koparıldı.
Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti.
- Tom söylediklerimi tamamen çarpıttı.
- Tom laflarımı eğip büktü.
- Tom sözlerimi bambaşka yerlere çekti.
Ama bugün bu niyet tanınmayacak kadar çarpıtıldı.