Translation of "Evil" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Evil" in a sentence and their turkish translations:

- They're evil.
- It's evil.
- He's evil.

O kötü.

- Don't be evil.
- Don't be evil!

Kötü olmayın.

You're evil.

Sen kötüsün.

They're evil.

Onlar kötü.

But bats are neither evil nor evil

fakat yarasalar ne kötüdür ne de kötülüktür

If you give evil, you will receive evil.

Eğer kötülük verirseniz kötülük alırsınız.

Are we evil?

Kötü müyüz?

Are they evil?

Bunlar kötü mü?

Evil always wins.

Kötülük her zaman kazanır.

Tom is evil.

Tom kötüdür.

They're just evil.

Onlar sadece kötü.

War is evil.

Savaş kötüdür.

I'm not evil.

Ben kötü değilim.

You're so evil!

Sen çok kötüsün.

Evil is everywhere.

Kötülük her yerde.

They're not evil.

Onlar kötü değil.

Cain was evil.

Kain kötüydü.

Evil sometimes wins.

Kötülük bazen kazanır.

Sami was evil.

Sami kötüydü.

Jack is an evil boy full of evil ideas.

Jack kötü düşüncelerle dolu kötü bir oğlan.

- Tom is an evil man.
- Tom is an evil person.

Tom kötü bir adam.

To chase evil spirits

kötü ruhları kovalamak amacıyla

Render good for evil.

Kötülüğe karşı iyilik yap.

Some people are evil.

- Bazı insanlar çok kötüdür.
- Bazı insanlar şerdir.

You're evil and disgusting.

Sen kötü ve iğrençsin.

You're an evil person.

Sen kötü bir kişisin.

Bush only fought evil.

Bush sadece kötülükle savaştı.

She's an evil witch.

O, kötü bir cadı.

It's evil to curse.

Bela okumak şeytandandır.

Tom doesn't look evil.

Tom kötü görünmüyor.

My brother is evil.

Erkek kardeşim kötüdür.

Evil is not eternal.

Kötülük ebedi değildir.

Tom is diabolically evil.

Tom şeytanın sol bacağıdır.

"Hey, King!" "My boy!" "I'm evil!" "I'm evil too!" "Great!" "Great!"

"Hey, Kral!" "Oğlum!" "Ben kötüyüm!" "Ben de kötüyüm!" "Harika!" "Harika!"

But the evil eye bead

Fakat nazar boncuğu

He is an evil man.

O kötü bir adam.

He's not an evil man.

O kötü bir adam değil.

That was an evil bunny.

O kötü bir tavşandı.

The Twitter bird is evil.

Twitter kuşu kötüdür.

The evil empire is furious.

Şer imparatorluğu çok kızgın.

Good always wins over evil.

İyi kötü karşısında her zaman kazanır.

Good is stronger than evil.

İyi, kötüden daha güçlüdür.

Grades are a necessary evil.

Notlar, gerekli bir kötülüktür.

This is just pure evil.

Bu sadece saf kötülük.

We stand united against evil.

Kötülüğe karşı birlikte dayanıyoruz.

Sami did an evil act.

Sami kötü bir hareket yaptı.

Tom is an evil person.

Tom kötü bir kişidir.

Avoid the appearance of evil.

Şeytanın hilesinden sakının.

Marriage, if one will face the truth, is an evil, but a necessary evil.

Evlilik,eğer insan gerçekle yüz yüze kalacaksa bir beladır fakat gerekli bir bela.

In fact, this is completely evil.

Aslında bu tamamen kötülüktür.

She doesn't have any evil thoughts.

Onun hiç kötü düşüncesi yoktur.

What an evil plan this is!

Bu ne şeytani bir plan!

She gave me the evil eye.

Bana nazar değdirdi.

Tom has an evil twin brother.

Tom'un bir kötü ikiz erkek kardeşi var.

Why are you always so evil?

Neden hep bu kadar kötüsün?

Evil isn't born, it is taught.

Kötülük doğmaz, öğrenilir.

Not all people are evil devils.

Bütün insanlar şeytan değildir.

Leave him alone, you evil bastard!

Onu yalnız bırak, seni uğursuz piç!

You think that Tom is evil?

Tom'un kötü olduğunu mu düşünüyorsun?

Stephen King writes about evil people.

Stephen King kötü insanlar hakkında yazar.

Don't trust that realtor. He's evil.

O emlakçıya güvenme. O kötü bir kişi.

This evil custom must be abolished.

Bu kötü gelenek kaldırılmalıdır.

They felt that slavery was evil.

Onlar köleliliğin kötü olduğunu hissettiler.

Sami had a covert evil nature.

Sami'nin gizli bir kötü mizacı vardı.

Good will ultimately triumph over evil.

İyilik en sonunda kötülüğe karşı üstün gelecek.

- It is easy to distinguish good from evil.
- It's easy to distinguish good from evil.

İyiyi kötüden ayırt etmek kolaydır.

- It is not easy to distinguish good from evil.
- It isn't easy to distinguish good from evil.
- It's not easy to distinguish good from evil.

İyiyi kötüden ayırt etmek kolay değildir.

Other people to protect from evil spirits

kötü ruhlardan korumak için diğer insanlar

Money can be earned without doing evil.

Kötülük yapmadan da para kazanılabilir.

Money is the root of all evil.

Para tüm kötülüklerin anasıdır.

The hero finally defeated the evil scientist.

Kahraman nihayetinde kötü bilim adamını yendi.

"Give me your soul", said the evil.

"Bana ruhunu ver", dedi şeytan.

Poverty is the root of all evil.

Yoksulluk bütün kötülüklerin kaynağıdır.

He can't distinguish between good and evil.

O iyi ve kötü arasında ayrım yapamaz.

The cat did not have evil intentions.

Kedinin kötü niyetleri yoktu.

Greed is the root of all evil.

Açgözlülük bütün kötülüklerin anasıdır.

This film portrays Muslims as evil people.

Film Müslümanları şeytan gibi gösteriyor.

In this flat lives an evil spirit.

Bu dairede bir kötü ruh yaşıyor.

Do you believe in the Evil Eye?

Nazara inanıyor musunuz?

There is much evil in the world.

Dünyada çok kötülük var.

Humans are generally evil, but you're okay.

İnsanlar genelde kötüdür ama siz iyisiniz.

Sami knew nothing about Layla's evil intention.

Sami, Leyla'nın kötü niyetiyle ilgili hiçbir şey bilmiyordu.

The United States is Canada's evil twin.

Amerika Birleşik Devletleri Kanada'nın kötü ikizidir.

The chance and fortune that evil spirits stole

Kötü ruhların çaldığı şans ve bahtın

A baby does not know good or evil.

Bir bebek iyi veya kötüyü bilmez.