Examples of using "Exhibit" in a sentence and their turkish translations:
- Sergiyi yarın göreceğiz.
- Yarın sergiyi göreceğiz.
Sergi 20 Ekim'e kadar sürüyor.
Pikasonun skeçleri hakkında özel bir sergi var.
Tom'un karısı, mücevherlerini sergilemekten hoşlanıyor.
Sergi halka açık mı?
Tom bu binaları sergi için fotoğrafladı.
Resimlerini Japonya'da sergilemeyi düşünüyor.
Müzede en sevdiğin sergi hangisi?
Müzenin bir eski silahlar sergisi var.
Sergi, üç hafta boyunca Boston'dadır.
Bu biletle özel sergiyi görebilir miyim?
Tom, Mary'ye John'un sanat sergisine gidip gitmeyeceğini sordu.
Onlar birçok ünlü eski tabloyu galeride sergileyecek.
Müzede gidip görmek istediğim yeni bir sergi var.
Çalışmayı sergiye koyarsak, daha fazla insan onu dikkatle izleyebilecek.
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.