Translation of "Eyed" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Eyed" in a sentence and their turkish translations:

Tom eyed Mary.

Tom, Mary'yi izledi.

I'm one-eyed.

Tek gözlüyüm.

I'm cross-eyed.

Ben şaşıyım.

She eyed him suspiciously.

O, ona şüpheyle baktı.

Emma is cross-eyed.

Emma şaşıdır.

He eyed her suspiciously.

O ona şüpheyle baktı.

Tom is cross-eyed.

Tom şaşıdır.

She eyed the stranger suspiciously.

Yabancıya kuşkuyla baktı.

She's a blue-eyed Chinese Muslim.

O mavi gözlü bir Çinli Müslümandır.

When is the slant-eyed geezer coming?

Çekik gözlü amca ne zaman gelecek?

Do you have any glasses for three-eyed people?

Üç gözlü insanlar için herhangi bir gözlüğünüz var mı?

I want to find a blonde, blue-eyed European woman.

Ben sarışın, mavi gözlü bir Avrupalı kadın bulmak istiyorum.

A dessert without cheese is like a one-eyed pretty girl.

Peynirsiz bir tatlı tek gözlü güzel bir kız gibidir.

In the country of the blind, the one-eyed man is king.

- Körlerin ülkesinde, tek gözlü adam kraldır.
- Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.

In the land of the blind, the one-eyed man is king.

- Körler diyarında, tek gözlü adam kraldır.
- Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.

We all know that blue-eyed red-heads are sensitive to sunshine, burning more readily than darkskinned people.

Biz koyu tenli insanlardan daha kolayca yanan mavi gözlü kırmızı saçlı kimselerin güneş ışığına karşı duyarlı olduğunu hepimiz biliyoruz.

- A wooden-legged, glass-eyed mother is coming.
- A mother with a wooden leg and glass eye is coming.

Tahta bacaklı ve cam gözlü bir anne geliyor.