Examples of using "Fearful" in a sentence and their turkish translations:
O çok korkak.
ama aynı zamanda bizi korkutuyorlardı.
korku, suç ve stres seviyeleri düşmeye başladı.
bizde küçük arkadaşlarımıza bu korkulu hikayeleri anlatmıştık
Korkunç gürültü ilk defa gelen birini şaşırttı.
Aynı zamanda daha az korku ve suçluluk hissedeceklerinden
Ölümden çok korkuyorum. Ancak bundan korkarak bunu önleyemiyorum-Ben sadece hayatı kendim için daha kötü yapıyorum.
Karanlıkta korkunç şekiller göreceksin, kötü sesler kulağına fısıldayacak, fakat sana zarar vermeyecekler, çünkü küçük bir çocuğun saflığına karşı cehennem güçleri üstün gelemez.