Examples of using "Fingerprint" in a sentence and their turkish translations:
Bu laptopta parmak izi okuyucu var.
Tom'un parmak izi onun orada olduğuna dair delildi.
Polis tetikte Tom'un parmak izini buldu.
- Parmak izleri orada olduğuna kanıttı.
- Parmak izleri orada olduğunun ispatıydı.
Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır.
Karakolda bir parmak izi kiti bile yoktu.
Onun gözünün takıldığı ilk şey camdaki bir parmak iziydi.