Translation of "Gaze" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Gaze" in a sentence and their turkish translations:

He averted his gaze.

Bakışını kaçırdı.

Tom lowered his gaze.

Tom dik dik bakışını indirdi.

He avoided her gaze.

O onun dik dik bakışından sakındı.

A gaze can tell anything.

Bir bakış her şeyi söyleyebilir.

He gave me a penetrating gaze.

O bana etkili bir bakış verdi.

Tom and Mary gaze at each other.

Tom ve Mary birbirlerine dik dik bakıyor.

They were just here to draw the gaze.

Sadece bakışları üstlerine çekmek için buradalar.

I quickly turned my gaze to the door.

Çabucak bakışımı kapıya çevirdim.

Away from the male gaze, and they would dance.

erkek bakışlarından uzak bir şekilde dans ederlerdi.

They were building telescopes to gaze up at the stars.

Yıldızları izlemek için teleskoplar yapıyorlar.

But in the quiet of my apartment, outside of my teacher's gaze,

Ancak dairemizin sessizliğinde, öğretmenimin bakışlarının dışında

And she loved using them to gaze intently into other people's eyes.

gözleri büyük bir sevinçle diğer insanların gözleriyle buluşuyordu.