Translation of "Granddaughter" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "Granddaughter" in a sentence and their turkish translations:

Mary is Tom's granddaughter.

Mary Tom'un kıztorunudur.

This is Nina, your granddaughter.

Bu Nina, senin torunun.

Mary was Tom's youngest granddaughter.

Mary, Tom'un en küçük torunuydı.

My granddaughter is skilled at photography.

Kız torunum fotoğrafçılıkta yeteneklidir.

The old lady smiled at her granddaughter.

Yaşlı bayan kız torununa gülümsedi.

That old woman smiled at her granddaughter.

O yaşlı kadın kız torununa gülümsedi.

I have a granddaughter about your age.

Yaklaşık senin yaşında bir kız torunum var.

My granddaughter is listening to my wife.

Torunum karımı dinliyor.

Our granddaughter was born two days ago.

Torunumuz iki gün önce doğdu.

Kate's granddaughter needed to study among the trees.

Kate'in kız torununun ağaçlar arasında çalışması gerekiyordu.

The old man was accompanied by his granddaughter.

Yaşlı adama kız torunu tarafından eşlik edildi.

The old woman was accompanied by her granddaughter.

Yaşlı kadına kız torunu tarafından eşlik edildi.

The daughter of a child is a granddaughter.

Bir çocuğun kızı bir kız torundur.

I have bought an adorable doll for my granddaughter.

Torunum için çok güzel bir bebek satın aldım.

She searched for her granddaughter who had been taken away.

O kaçırılan torununu aradı.

Tom and Mary bought their granddaughter a bike for Christmas.

Tom ve Mary torunlarına Noel için bisiklet satın aldı.