1. Home
  2. Translation in context
  3. English-Turkish
  4. Hollow

Translation of "Hollow" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Hollow" in a sentence and their turkish translations:

They're hollow.

Onlar çukur.

Without honor, victory is hollow.

Onur olmadan, zaferin içi boştur.

It was another hollow promise.

O başka bir boş sözdü.

A tree hollow is worth investigating.

Bir ağaç kovuğu incelemeye değerdir.

My life is hollow without him.

Hayatım onsuz boş.

The fox hid in the hollow tree.

Tilki oyuk bir ağaçta saklandı.

Oversized ears listen for vibrations in hollow wood.

Aşırı büyük kulaklarıyla kovuğun içindeki titreşimleri dinler.

Hollow Syria, Palestine, Mesopotamia, Babylonia, all belong to you!

İçi boş Suriye, Filistin, Mezopotamya, Babil, hepsi size ait!

This melon sounds hollow. Maybe that's why it was so cheap.

Bu kavun boş görünüyor. Belki de çok ucuz olmasının nedeni budur.

- My life is hollow without him.
- My life is empty without him.

Hayatım onsuz boş.

Commits to the Christian cause, and by 1461 the Pope's call for a crusade rings hollow.

1461'de Papa Haçlı seferi çağrısı yapar ancak çağrıya kimse cevap vermez