Examples of using "Insecurity" in a sentence and their turkish translations:
muazzam yapıda yuvaları çözülemeyen sezgileri
Hoşgörüsüzlüğün güvensizliğini yansıtıyor.
Senin güvensizliğin dininden gelmektedir.
konut güvensizliği gibi çökmüş göç sistemi gibi
Tom onu güvensizliğini saklamak için yapıyor.
Daeş saldırıları islamik terörü ve güvensizliği Türkiyenin sokaklarına getirdi
güvensizlik ve utanma duyguları yeniden ortaya çıkar