Examples of using "Jiro" in a sentence and their turkish translations:
Jiro artık burada değil.
Hadi, Jiro.
Jiro içeride değildir.
Jiro burada değil.
Jiro başka türlü hareket edemedi.
Jiro kola içmek istiyor.
Jiro giyim hakkında ilgisiz.
Ben gerçekten Jiro Akagawa'nın romanlarını seviyorum.
Jiro kısa sürede evine vardı.
Taro hariç, Jiro en uzundur.
Jiro bana hangi kitabı almam gerektiğini söyledi.
Jiro Fuji dağının krokisini çizdi.
Jiro treni kaçırmış gibi görünüyor.
Jiro Akagawa 480'in üzerinde roman yazdı.
Jiro Avustralya'daki mektup arkadaşı ile haberleşiyor.
Kardeşim Jiro kadar uzun boylu değil.
Jiro, bugün okula gitmek zorunda değil.
Jiro hangi kitabı alacağım konusunda bana öğüt verdi.
Jiro bana hangi kitabı almam gerektiğini söyledi.
Jiro New York'tan henüz geri gelmedi.
Jiro Ken'le arkadaş olmayı zor buluyor.
- Jiro, daha önce birinin önünde hiç ağlamadı, yüksek sesle ağlamaya başladı.
- Daha önce başkasının önünde hiç ağlamayan Jiro haykırmaya başladı.
Daha önce hiç kimsenin önünde ağlamamış olan Jiro ağlamaya başladı.
Pachinko salonunda çok para yaptıktan sonra Jiro mutlu olurdu.