Examples of using "John's" in a sentence and their turkish translations:
O John'un elması.
Tom, John'un ikizidir.
Tom John'ın oda arkadaşı idi.
Tom John'un hücre arkadaşı idi.
John'un eli temiz.
Mary, John'un kız kardeşidir.
Tom John'un dul kadını ile evlendi.
Tom John'un oda arkadaşı oldu.
Tom John'ın erkek kardeşidir.
Tom Mary'ye John'un resmini gösterdi.
John'un gerekçesi şuydu:
John dükkana gitti.
Tom Mary'ye John'un mesajını verdi.
John, düşündüğümden daha yaşlı.
Tom, John'un en büyük oğludur.
Tom John'un göbek adıdır.
- Tom, John'un kazağını giyiyordu.
- Tom'un üstünde John'un kazağı vardı.
Tom John'un pijamalarını giyiyordu.
Tom John'un ayakkabılarını giyiyor.
Tom Mary'ye John'un fotoğrafını gösterdi.
Tom John'un küçük erkek kardeşi.
Tom John'un en iyi adamı
Tom John'un tek oğlu.
Tom, John'un ikiz kardeşidir.
Tom John'un ağabeyi.
Tom, John'un erkek kardeşi olmalı.
Tom John'un pijamasını giyiyor.
Tom, John'un eski oda arkadaşı.
Tom Mary'ye John'un numarasını verdi.
Tom Mary'nin John'un kız arkadaşı olduğunu düşündü.
Tom, Mary'nin John'un kuzeni olduğunu düşünüyordu.
Tom, Mary'nin John'un kız kardeşi olduğunu düşünüyordu.
John'un annesi öyle genç görünüyor ki, sık sık John'un ablası olduğu sanılıyor.
John'un evi kilisenin karşısındadır.
Tom John'un ölümü için Mary'yi suçluyor.
Tom Mary'ye John'ın ofisine kadar eşlik etti.
Tom'un John'ın eşini öptüğünü gördüm.
Bay John, düşündüğümden daha yaşlı.
Tom ve Mary John'un partisine izinsiz girdiler.
John'un karısı bir İngilizce öğretmenidir.
Tom John'un takma sakalını çekti.
Tom üniversitede John'un oda arkadaşıydı.
Tom ve Mary, John'un çocuklarıdır.
- John'un ölümünden dolayı şoka girdim.
- John'un ölümü beni çok sarstı.
- John'un ölümüyle dehşete düştüm.
Tom; Mary ve John'un sohbetine kulak misafiri oldu.
Tom Mary'yi John'un ofisine kadar takip etti.
Tom, John'un tişörtünü giyiyor.
Tom Mary'ye John'un telefon numarasını verdi.
Tom John'un bir arkadaşı.
Tom John'un bir arkadaşıydı.
John'un ölümüne şaşırdım.
Tom Mary'nin John'un parasını çaldığını gördü.
Tom ve Mary John'un büyük ebeveynleri.
Tom ve Mary, John'un ebeveynleri.
Tom ve Mary, John'un kuzenleridir.
Tom, John'un evinden Mary'yi aradı.
Tom ve Mary, John'un arkadaşlarıdır.
Tom John'un eski eşine aşık.
Tom, Mary'nin John'un kız arkadaşı olduğunu bilmiyordu.
Tom, Mary'nin John'un kız kardeşi olduğunu bilmiyordu.
Tom Mary'nin John'un karısı olduğunu bilmiyordu.
Tom, Mary'nin John'un teyzesi olduğunu bilmiyordu.
Gördüğünüz gibi onun mükemmeliyetçiliği ve katı çalışma etiği
Tom Mary'den John'un telefon numarasını istedi.
Tom ve Mary John'un gerçek ebeveynleri değiller.
Tom John'unkine benzer kıyafetler giyiyordu.
John'un büyükannesi uzun bir hastalıktan sonra öldü.
Tom ve Mary, John'un cenazesindeydiler.
Tom John'un gömleklerinden birini giydi.
Tom Mary'nin John'un hediyesinden hoşlanmayacağını biliyordu.
John'un babası biraz Fransızca bilgisine sahiptir.
Geçen hafta sonu John'un evindeydik.
Tom, Mary'nin John'un yeni arabasını sürdüğünü gördü.
Tom ve Mary, John'un eski evini kiraladılar.
Tom ve Mary, John'un yakın arkadaşlarıydı.
Tom ve Mary, John'un yedek şarkıcılarıdır.
Tom, Mary'nin John'un kız arkadaşı olduğunu biliyordu.
Yahya'nın yiyecekleri çekirge ve vahşi baldı.
- Tom, John'un eski karısıyla evli
- Tom, John'un eski eşiyle evli.
Tom ve Mary de John'un arkadaşlarıdır.
Tom Mary'yi John'un evine kadar götürdü.
Tom, John'un kravatında bir leke fark etti.
Tom John'un ikinci ismi değil mi?
Tom John'un gömleklerinden birini giyiyor.
Tom Mary'nin John'un partisinde olacağını düşünüyordu.
Tom, Mary'nin John'un köpeğini hiç görmediğini söyledi.
Tom şimdi John'un eski eşi ile evlidir.
John'un köpeğini besleyemem. O çok yırtıcı.
Tom ve Mary John'un kedisiyle oynuyor.
Tom, Mary'yi John'un evinin önünde bıraktı.
Tom Mary'nin yanlışlıkla John'un şemsiyesini aldığını gördü.
Mary bütün lise boyunca John'un kız arkadaşıydı.
Tom ve Mary John'un sürpriz partisini birlikte planladılar.
Tom John'ınkine benzer giysiler giymişti.
Tom, Mary ve John'un konuşmasına kulak misafiri olmaktan kendini alamadı.
Tom ve Mary, John'un partisine davet edilmemişlerdi.