Translation of "Joining" in Turkish

0.024 sec.

Examples of using "Joining" in a sentence and their turkish translations:

Thanks for joining us.

Bize katıldığın için teşekkürler.

Joining them was Bill Anders.

Onlara Bill Anders katıldı.

Tom is joining our company.

Tom bizim şirketimize katılıyor.

Will Tom be joining us?

Tom bize katılacak mı?

Thank you for joining us.

Bize katıldığın için teşekkür ederim.

Won't Tom be joining us?

Tom bize katılmayacak mı?

Lithuania is joining the European Union.

Litvanya Avrupa Birliği'ne katılıyor.

Tom is considering joining the army.

Tom orduya katılmayı düşünüyor.

There's no membership fee for joining.

Katılım için üyelik aidatı yok.

Tom will be joining you shortly.

Tom yakında sana katılacak.

Will someone else be joining you?

Başka biri sana katılıyor olacak mı?

Consider joining them to support our work.

Onlara katılıp bize destek olabilirsiniz.

Thank you for joining us this afternoon.

Bu öğleden sonra yanımızda olduğunuz için teşekkürler.

I wish you'd consider joining our team.

Keşke takımımıza katılmayı düşünsen.

I was thinking about joining the army.

Orduya katılmayı düşünüyordum.

Tom talked me into joining his club.

Tom beni kulübüne katılmam için ikna etti.

Tom talked Mary into joining our band.

Tom Mary'yi grubumuza katılması için ikna etti.

Are you interested in joining our team?

Ekibimize katılmak ister misin?

Are you interested in joining the circus?

Sirke katılmakla ilgileniyor musun?

And are committed to their joining of leadership.

ve kendini liderliğe adamış kadınlar için.

I'd like you to consider joining our club.

Kulübümüze katılmayı düşünmeni istiyorum.

One more person will be joining us later.

Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.

I am joining the piano competition this February.

Bu şubat ayında bir piyano yarışmasına katılıyorum.

More and more students are joining the protests.

Gittikçe daha fazla öğrenci protestolara katılıyor.

Tom clearly isn't interested in joining our group.

Tom grubumuza katılmayı açıkça istemedi.

Tom will be joining you in the observation room.

Tom gözlem odasında sana katılacak.

Tom tried to prevent Mary from joining the army.

Tom Mary'nin orduya katılmasını engellemeye çalıştı.

Please try to talk Tom into joining our team.

Lütfen Tom'u ekibimize katılmaya ikna edin.

You should really consider joining the marijuana growers union.

Esrar Yetiştiricileri Birliği'ne katılmayı cidden düşünmelisin.

- I doubt Tom would be interested in joining the army.
- I doubt that Tom would be interested in joining the army.

Tom'un orduya katılmakla ilgileneceğinden kuşkuluyum.

Collagen is a protein that aids the joining of tissues.

Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.

They will not accept any excuses for not joining the meeting.

Toplantıya katılmamak için herhangi bir mazereti kabul etmeyeceklerdir.

Do you think you could talk Tom into joining our team?

Tom'u takımımıza katılması için ikna edebileceğini düşünüyor musun?

We have no objection to your joining us in our club.

Kulübümüzde bize katılmanıza itirazımız yok.

Please consider joining them and supporting our mission of providing independent political

Lütfen bunları birleştirmeyi ve desteklemeyi düşünün bağımsız siyaset sağlama misyonumuz

- We're planning to join the team.
- We're planning on joining the team.

Takıma katılmayı planlıyoruz.

joining the Topographical Engineers aged just  13, and was commissioned lieutenant at 17.

giderek sadece 13 yaşında Topoğrafya Mühendisleri'ne katıldı ve 17 yaşında teğmen olarak atandı.

Today, Turkey is a developed nation on the verge of joining the European Union.

Türkiye bugün Avrupa Birliği'ne katılmanın eşiğindeki gelişmiş bir ülkedir.

- We're still planning to join the team.
- We're still planning on joining the team.

Hâlâ takıma katılmayı planlıyoruz.

- Tom is planning on joining the team.
- Tom is planning to join the team.

Tom takıma katılmayı planlıyor.

- Tom is still planning on joining the team.
- Tom is still planning to join the team.

Tom hâlâ takıma katılmayı planlıyor.

- Tom told me he plans to join the team.
- Tom told me he plans on joining the team.
- Tom told me that he plans on joining the team.
- Tom told me that he plans to join the team.

Tom bana takıma katılmayı düşündüğünü söyledi.

- You don't really plan to join the team, do you?
- You don't really plan on joining the team, do you?

Takıma gerçekten katılmak istemiyorsun, değil mi?

- You knew I wasn't planning to join the team, didn't you?
- You knew I wasn't planning on joining the team, didn't you?

Takıma katılmayı planlamadığımı biliyordun, değil mi?

- Tom told me he plans to join the team.
- Tom told me he plans on joining the team.
- Tom told me that he plans to join the team.

Tom bana takıma katılmayı düşündüğünü söyledi.

- You know that Tom is still planning to join the team, don't you?
- You know that Tom is still planning on joining the team, don't you?
- You know Tom is still planning to join the team, don't you?

Tom'un hâlâ takıma katılmayı planladığını biliyorsun, değil mi?