Examples of using "Justify" in a sentence and their turkish translations:
Onu aklamak zordur.
Onu haklı gösterebilir misin?
Davranışını haklı çıkar, haydi, bunların hepsi olduğunda orada olmanı haklı çıkar.
Elinde iddianı haklı gösterecek bir şey var mı?
Hedefe giden her yol mubah mıdır?
Davranışını nasıl haklı gösterebilirsin?
İddianı nasıl haklı çıkarabilirsin?
Sanık eylemlerini haklı çıkarmaya çalıştı.
Kararını haklı çıkarmak zorunda değilsin.
Şiddeti mazur gösterebilir misin?
Amaçlar her zaman araçları meşru kılmaz.
Eylemlerimi sana haklı göstermeme gerek yok.
- Eğer böyle yapmaya devam edersen, arkadaşlarının güvenini boşa çıkarmış olursun.
- Bu şekilde davranmaya devam edersen, arkadaşlarının güvenini haklı çıkarmamış olursun.
Kızıl Kmerler çelişkili eylemlerini meşrulaştırmak için genellikle meseller kullanır.
Birisi LGBT kişileri mağdur ederse, kendi LGBT statüsü eylemlerini haklı göstermez.
Kullanılan araçların ulaşılan amaçların doğasını belirlemesi gibi basit ve apaçık bir sebep dolayısıyla amaçlar araçları meşru kılamaz.