Translation of "Lamp" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Lamp" in a sentence and their turkish translations:

- Aladdin found a wonderful lamp.
- Aladdin found a magic lamp.

Alaaddin sihirli bir lamba buldu.

- I switched off the lamp.
- I switched the lamp off.

Lambayı kapattım.

The lamp is grey.

Lamba gridir.

Tom unplugged the lamp.

Tom lambanın fişini çekti.

I need a lamp.

Bir lambaya ihtiyacım var.

The lamp went out.

Lamba söndü.

Tom broke the lamp.

Tom lambayı kırdı.

I unplugged the lamp.

Lambanın fişini çektim.

I'm replacing the lamp.

Lambayı değiştiriyorum.

That lamp looks nice.

Şu lamba güzel görünüyor.

- Tom turned off his bedside lamp.
- Tom turned his bedside lamp off.

Tom yatak yanı lambasını kapattı.

I bought an old lamp.

Ben eski bir lamba satın aldım.

I knocked over that lamp.

O lambayı devirdim.

She switched a lamp off.

O bir lambayı söndürdü.

Not every lamp is magic.

Her lamba sihirli değildir.

I turned on the lamp.

Lambayı açtım.

I bought an ancient lamp.

Çok eski bir fener satın aldım.

Tom turned off the lamp.

Tom lambayı söndürdü.

Tom turned on the lamp.

Tom lambayı yaktı.

Tom turned on a lamp.

Tom bir lambayı açtı.

Is that a new lamp?

O yeni bir lamba mı?

Aladdin found a wonderful lamp.

- Alaaddin sihirli bir lamba buldu.
- Alaaddin harika bir lamba buldu.

Edison invented the electric lamp.

Edison elektrik ampulünü icat etti.

Tom switched off the lamp.

Tom lambayı söndürdü.

Tom switched the lamp off.

Tom lambayı söndürdü.

I turned on a lamp.

Bir lamba yaktım.

Did you break the lamp?

Lambayı kırdın mı?

We should buy that lamp.

O lambayı almalıyız.

It's a pretty expensive lamp.

Bu oldukça pahalı bir lamba.

We need a new lamp.

Yeni bir lambaya ihtiyacımız var.

The lamp was still burning.

Lamba hala yanıyordu.

Can you fix my lamp?

Lambamı onarabilir misin?

The lamp hung from the ceiling.

Tavana asılmış lamba.

Tom turned on the table lamp.

Tom masa lambasını yaktı.

She dusted off an old lamp.

O eski bir lambanın tozunu aldı.

Tom turned off his desk lamp.

Tom masa lambasını kapattı.

I must replace that fluorescent lamp.

Floresan lambayı değiştirmeliyim.

Tom dusted off the old lamp.

Tom eski lambaların tozunu aldı.

Did you break the lamp, Tom?

Lambayı kırdın mı, Tom?

How much does that lamp cost?

Bu lamba ne kadara mal olur?

We should get a new lamp.

Yeni bir lamba almamız gerekir.

Above the table is a lamp.

Masanın üstünde bir lamba var.

What was there under the lamp?

Lambanın altında ne vardı?

The lamp fell into the tub.

Lamba, küvete düştü.

Sami hit Layla with a lamp.

Sami, Leyla'ya bir lambayla vurdu.

- I'm sorry I broke your antique lamp.
- I'm sorry that I broke your antique lamp.

Antika lambanı kırdığım için üzgünüm.

The lamp was swinging back and forth.

Lamba ileri geri sallanıyordu.

There is a lamp on the ceiling.

Tavanda bir lamba vardır.

Don't let him switch on the lamp.

Onun lambayı açmasına izin verme.

He hung a lamp from the ceiling.

O, tavandan bir lamba astı.

The old lamp gave a dim light.

Eski lamba loş ışık verdi.

This lamp sends out a powerful beam.

Bu lambanın çok parlak bir ışığı var.

This lamp stand is made from driftwood.

Bu lamba sehpası dalgaların karaya attığı odunlardan yapılır.

The lamp is hanging from the ceiling.

Lamba tavandan asılıyor.

The lamp is connected to a timer.

Lamba bir zamanlayıcıya bağlı.

Tom helped Mary fix the broken lamp.

Tom, Mary'nin kırık lambayı onarmasına yardımcı oldu.

Sami hit Layla with a floor lamp.

Tom Layla'ya bir abajur ile vurdu.

- Tom turned on the desk lamp and started working.
- Tom switched on the desk lamp and started working.

Tom masa lambasını açtı ve çalışmaya başladı.

- Tom shut the book and turned off the lamp.
- Tom closed the book and turned off the lamp.

Tom kitabı kapatıp lambayı söndürdü.

There was a lamp hanging above the table.

Masanın üzerinde asılı bir lamba vardı.

I turned the lamp off and fell asleep.

Lambayı kapatıp uykuya daldım.

He knows how to switch on the lamp.

O, lambayı nasıl açacağını biliyor.

The lamp needs to be filled with oil.

Lamba yağ ile doldurulmalı.

It is always dark beneath the oil lamp.

Gaz lambasının altı her zaman karanlıktır.

Tom turned off the lamp on the nightstand.

Tom komodinin üzerindeki lambayı kapattı.

The genie was sucked into the magic lamp.

Cin sihirli lambaya emildi.

Tom stared at the lava lamp for hours.

Tom lav lambasına saatlerce baktı.

Tom hung the lamp on a tree limb.

Tom lambayı bir ağaç dalına astı.

This lamp is powered by a solar panel.

Bu lamba güneş paneliyle çalışıyor.

The red lamp lights up in case of danger.

Kırmızı lamba tehlike halinde yanar.

The light of the lamp glimmered in the fog.

Lambanın ışığı siste parıldıyordu.

I turned off the lamp and went to sleep.

Lambayı kapadım ve uyudum.

Tom turned on the desk lamp and started working.

Tom masa lambasını açtı ve çalışmaya başladı.

A genie appeared when Aladdin rubbed the magic lamp.

Alaaddin, sihirli lambayı ovuşturduğu zaman bir cin çıktı.

The lamp was suspended from the branch of a tree.

Lamba bir ağacın dalından askıya alındı ​​.

I cannot switch the lamp on. The baby is sleeping.

Lambayı yakamam. Bebek uyuyor.

I cannot switch off the lamp. Taninna is still studying.

Lambayı kapatamam. Taninna hâlâ çalışıyor.

Tom turned on the small lamp on his bedside table.

Tom komodinin üstündeki küçük lambayı açtı.

Please turn the lamp off before you go to bed.

Yatmadan önce lambayı kapat lütfen.

The genie remained trapped in the magic lamp for centuries.

Cin yüzyıllardır sihirli lambaya konulmuş olarak kaldı.

The magic lamp broke open and the genie was released.

Sihirli lamba kırılıp açıldı ve cin serbest kaldı.

Turn off the lamp. I won't be able to sleep.

Lambayı kapat. Uyuyamayacağım.

This is the first time I've ever switched on this lamp.

Şimdiye kadar ilk kez bu lambayı açtım.

Tom fell asleep at the wheel and hit a street lamp.

Tom direksiyon başında uyuya kaldı ve bir sokak lambasına çarptı.

There's no danger of this lamp setting fire to the curtains.

Bu lambanın perdeleri yakma tehlikesi yok.

Quick, turn off the lamp, I want to hide in the darkness.

Çabuk, lambayı söndür, karanlıkta saklanmak istiyorum.

This fluorescent lamp is starting to flicker. We'll have to replace it.

Bu floresan lamba titreşmeye başlıyor. Onu değiştirmemiz gerekecek.

Touch the base of the lamp once to turn it on and twice to turn it off.

Lambaya açmak için bir, kapatmak için iki kez dokunun.

Tom turned off his desk lamp and sat in the dark thinking about what he should do.

Tom masa lambasını kapattı ve ne yapması gerektiği hakkında düşünerek karanlıkta oturdu.

There is a lamp that you burn unnecessarily in that house, or even that will hurt your state.

O evinde gereksiz yere yaktığın lamba var ya işte o bile senin devletine zarar.