Examples of using "Lone" in a sentence and their turkish translations:
O yalnız bir kurt.
Tek muhalif Tom'du.
Yalnız polis memuru destek istedi.
Yalnız bir palyaço balığı akvaryumda yüzüyordu.
bu nedenle yalnız, parlak beyaz bir kurt gibi görünür.
Yalnız Yıldız Eyaleti gözünüze ilk başta vahşi, boş arazi gibi görünebilir.
Yalnız ayı, yemeğini kolay kolay teslim etmez.
Yalnız korucu atına bindi ve gün batımına doğru sürdü.