Translation of "Mexican" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Mexican" in a sentence and their turkish translations:

I'm Mexican.

Ben Meksikalıyım.

Tom likes Mexican food.

Tom Meksika yemeklerini sever.

I love Mexican food.

Meksika yemeğini seviyorum.

I like Mexican food.

Meksika yemeklerinden hoşlanırım.

Where is the Mexican embassy?

Meksika büyük elçiliği nerede?

I've never tried Mexican food.

Meksika yemeklerini hiç denemedim.

I like spicy Mexican food.

Baharatlı Meksika yemeğini severim.

Do you like Mexican food?

Meksika yemeklerini beğenir misiniz?

The Mexican army threatened action.

Meksika ordusu eylem tehdidinde bulundu.

A Mexican taught him Spanish.

Bir Meksikalı ona İspanyolca öğretti.

Tom is a Mexican immigrant.

Tom Meksika göçmeni.

Mexican food is my favorite.

Meksika yemekleri benim favorim.

I seldom eat Mexican food.

Nadiren Meksika yemeği yerim.

Tom might not like Mexican food.

Tom Meksika yiyeceğini sevmeyebilir.

I found a good Mexican restaurant.

İyi bir Meksika restoranı buldum.

It is a weird Mexican novel.

O garip bir Meksika romanı.

Frida Kahlo was a Mexican painter.

Frida Kahlo, Meksikalı bir ressamdı.

I grew up eating Mexican food.

Meksika yemeği yiyerek büyüdüm.

I've never cared for Mexican food.

Asla Meksika yiyeceği istemedim.

Have you ever eaten Mexican food?

Hiç Meksika yemeği yedin mi?

His actions greatly angered Mexican leaders.

Onun eylemleri büyük ölçüde Meksikalı liderleri kızdırdı.

I was raised eating Mexican food.

Meksika yemekleri yiyerek yetiştirildim.

I don't really like Mexican food.

Meksika yemeklerini gerçekten sevmiyorum.

Luis Leal was a Mexican-American writer.

Luis Leal, Meksikalı-Amerikalı bir yazardı.

Tom worked for a local Mexican restaurant.

Tom yerel bir Meksika restoranı için çalıştı.

Tom asked if I liked Mexican food.

Tom Meksika yemeğini sevip sevmediğimi sordu.

Tom was driving to the Mexican border.

Tom araçla Meksika sınırına gidiyordu.

I don't eat Mexican food very often.

Meksika yemekleri çok sık yemiyorum.

Sami pretended to be a Mexican immigrant.

- Sami, Meksikalı bir göçmen gibi davranıyordu.
- Sami, Meksikalı bir göçmen numarası yapıyordu.

- I thought I'd try eating Mexican food today.
- I thought that I'd try eating Mexican food today.

Bugün Meksika yemeği yemeyi deneyeceğimi düşündüm.

I have a feeling you'll like Mexican food.

Meksika yiyeceğini seveceğine dair içimde bir his var.

Selena Gomez is of Mexican and Italian ancestry.

Selena Gomez, Meksika ve İtalya kökenlidir.

They're having a Mexican dinner on their date.

Onlar buluşmalarında bir Meksika yemeği yiyorlar.

Tom asked Mary if she liked Mexican food.

Tom Mary'ye Meksika yemeklerini sevip sevmediğini sordu.

I am a Mexican. I speak Spanish fluently.

Ben bir Meksikalıyım. İspanyolcayı akıcı biçimde konuşurum.

I like Chinese food better than Mexican food.

Çin yemeklerini Meksika yemeklerinden daha çok seviyorum.

Sami's grandfather was captured during the Mexican Revolution.

Sami'nin dedesi Meksika Devrimi sırasında yakalandı.

It gets so hot in the scorching Mexican desert...

Kavurucu Meksika çölleri o kadar ısınır ki...

Mexican long-tongued bats hone in on the flowers.

...Meksika uzun dilli yarasası çiçeklerin yerini tespit eder.

A spanish tortilla is different from a Mexican one.

Bir İspanyol ekmeği Meksika ekmeğinden farklıdır.

I haven't eaten Mexican food in a long time.

Uzun süredir Meksika yemekleri yemedim.

Tom and Mary ate at the same Mexican restaurant.

Tom ve Mary aynı Meksika restoranında yemek yediler.

I know a good Mexican restaurant on Park Street.

Park Caddesinde iyi bir Meksika restoranı biliyorum.

His love for indigenous Mexican art became his downfall.

Yerli Meksika sanatına olan sevgisi, onun çöküşü oldu.

He left the Mexican capital to return to Texas.

O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.

"Aren't you Mexican?" "Yes, though now I live in Argentina."

"Sen Meksikalı değil misin?" "Evet, gerçi şimdi Arjantin'de yaşıyorum."

Can you recommend a good place to eat Mexican food?

Meksika yemeği yemek için iyi bir yer tavsiye edebilir misiniz?

It's been a long time since I've eaten Mexican food.

Meksika yemeği yediğimden beri uzun zaman oldu.

The World Cup final wil be refereed by a Mexican doctor.

Dünya Kupası finalinin hakemliğini bir Meksikalı doktor yapacak.

I have never had my picture taken with a Mexican zebra.

Bir Meksika zebrası ile hiç fotoğraf çektirmedim.

And this is something that the Mexican runners, called the Tara Humara tribe,

ve bu, Tara Humara Kabilesi denen Meksikalı koşucuların susuzluk hislerini azaltmak için

"Tom, it's said you've lost your hearing aid." "Nope! I don't like Mexican food."

"Tom, sizin işitme cihazınızı kaybettiğiniz söyleniyor." "Hayır! Meksika yemeklerini sevmiyorum.

Over the last month, I have eaten Chinese, French, Italian, Greek, Hungarian and Mexican food.

Son bir ay içinde Çin,Fransız,İtalyan,Yunan,Macar ve Meksika yemeklerini yedim.

He said that the Mexican citizen would definitely not be admitted to America and could not enter

Meksika vatandaşının kesinlikle Amerika'ya alınmayacağını ve giremeyeceğini söyledi

The Mexican government announced the banning of all imports of second-hand cars, except for 1998 models.

Meksika hükümeti 1998 modeller hariç tüm ikinci-el arabaların ithalatını yasakladığını duyurdu.

The United States and Britain have different sign languages. Mexican Sign Language also differs from Spanish Sign Language.

Birleşik Devletler ve İngiltere'nin farklı işaret dilleri vardır. Meksika İşaret Dili de İspanyolca İşaret Dili'nden farklıdır.

An Englishman, a Scotsman, an Irishman, a Welshman, a Gurkha, a Latvian, a Turk, an Aussie, a German, an American, an Egyptian, a Japanese, a Mexican, a Spaniard, a Russian, a Pole, a Lithuanian, a Jordanian, a Kiwi, a Swede, a Finn, an Israeli, a Romanian, a Bulgarian, a Serb, a Swiss, a Greek, a Singaporean, an Italian, a Norwegian, an Argentinian, a Libyan and a South African went to a night club. The bouncer said: "Sorry, I can't let you in without a Thai."

Bir İngiliz, İskoç, İrlandalı, Galli, Gurka, Leton, Türk, Avustralyalı, Alman, Amerikalı, Mısırlı, Japon, Meksikalı, İspanyol, Rus, Leh, Litvan, Ürdünlü, Yeni Zelandalı, İsveçli, Fin, İsrailli, Rumen, Bulgar, Sırp, İsviçreli, Yunan, Singapurlu, İtalyan, Norveçli, Arjantinli, Libyalı ve Güney Afrikalı bir gece kulübüne gitmişler. Kulüp fedaisi de “Üzgünüm, bir Taylandlı olmadan içeri girmenize izin veremem.” demiş.