Translation of "Minerals" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Minerals" in a sentence and their turkish translations:

Inside aggregates of soil minerals,

güçlü kimyasal bağ yapıları olan

Australia is abundant in minerals.

Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur.

This region produces precious minerals.

Bu bölge, değerli madenler üretir.

They're not rocks. They're minerals.

Onlar kaya değil. Onlar maden.

Dissolving minerals from the underlying rocks.

gelen mineralleri çözündüren sıcak su bulunur.

Mushrooms contain significant amounts of minerals.

Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler.

One finds valuable minerals in mines.

Biri madenlerde değerli mineraller bulur.

Turkey produces a lot of minerals.

Türkiye birçok mineral üretir.

Some minerals are important for human health.

Bazı mineraller insan sağlığı için önemlidir.

In mines you can find valuable minerals.

Madenlerde değerli mineraller bulabilirsiniz.

Adding vital minerals to their limited vegetarian diet.

Kısıtlı vejetaryen diyetlerine hayati mineraller ekliyorlar.

Water, forests, and minerals are important natural resources.

Su, ormanlar ve madenler önemli doğal kaynaklardır.

A mine is where you find precious minerals.

Bir maden değerli madenleri bulduğun yerdir.

Berries are high in minerals such as potassium.

Meyveler, potasyum gibi minerallerce yüksektir.

Guys, an asteroid of 5 kilometers diameter includes minerals which

Arkadaşlar, 5 kilometre çapında bir asteroid, 1,5 ile 4 trilyon dolar

That bind the carbon to the surfaces of the minerals.

karbon, mineraller ile fiziksel olarak birleştirilerek saklanır.

Tom takes a pill with vitamins and minerals every day.

Tom her gün bir adet vitamin ve mineral hapı alır.

Paracelsus pioneered the use of chemicals and minerals in medicine.

Paracelsus tıpta kimyasal ve mineral kullanımının öncülüğünü yaptı.

Tom takes a tablet containing vitamins and minerals every day.

Tom her gün vitaminler ve mineraller içeren bir tablet alır.

He takes a pill with vitamins and minerals every day.

Her gün vitamin ve mineral hapı içiyor.

The salts and minerals found in these mountains are quite diverse.

Bu dağlarda bulunan tuzlar ve mineraller oldukça farklıdır.

Swiss chard is rich in vitamins, minerals, protein, and dietary fibre.

Pazı, vitaminler, mineraller, protein ve diyet lifi açısından zengindir.

The asteroids which includes minerals will be found - the Asteroid belt is

Bunu bulup hangi asteroidler maden içeriyor -Mars ile Jüpiter'in

Fruit and vegetables are a good source of vitamins, minerals and fibre.

Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.

In the caves one can find stalactites and stalagmites, minerals, and plant and animal life.

Biri mağaralarda sarkıt ve dikitler, mineraller, bitki ve hayvan yaşamını bulabilir.

Tom collects teddy bears, postcards and stamps, old coins, stones and minerals, number plates and hubcaps - in short: almost everything.

Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar.