Examples of using "Minerals" in a sentence and their turkish translations:
güçlü kimyasal bağ yapıları olan
Avustralya'da mineraller bol miktarda bulunur.
Bu bölge, değerli madenler üretir.
Onlar kaya değil. Onlar maden.
gelen mineralleri çözündüren sıcak su bulunur.
Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler.
Biri madenlerde değerli mineraller bulur.
Türkiye birçok mineral üretir.
Bazı mineraller insan sağlığı için önemlidir.
Madenlerde değerli mineraller bulabilirsiniz.
Kısıtlı vejetaryen diyetlerine hayati mineraller ekliyorlar.
Su, ormanlar ve madenler önemli doğal kaynaklardır.
Bir maden değerli madenleri bulduğun yerdir.
Meyveler, potasyum gibi minerallerce yüksektir.
Arkadaşlar, 5 kilometre çapında bir asteroid, 1,5 ile 4 trilyon dolar
karbon, mineraller ile fiziksel olarak birleştirilerek saklanır.
Tom her gün bir adet vitamin ve mineral hapı alır.
Paracelsus tıpta kimyasal ve mineral kullanımının öncülüğünü yaptı.
Tom her gün vitaminler ve mineraller içeren bir tablet alır.
Her gün vitamin ve mineral hapı içiyor.
Bu dağlarda bulunan tuzlar ve mineraller oldukça farklıdır.
Pazı, vitaminler, mineraller, protein ve diyet lifi açısından zengindir.
Bunu bulup hangi asteroidler maden içeriyor -Mars ile Jüpiter'in
Meyve ve sebzeler vitamin, mineral ve lif için iyi bir kaynaktır.
Biri mağaralarda sarkıt ve dikitler, mineraller, bitki ve hayvan yaşamını bulabilir.
Tom oyuncak ayıları, kartpostal ve pulları, eski paraları, taş ve mineralleri, trafik plakaları ve jant kapaklarını yani kısacası hemen hemen her şeyi toplar.