1. Home
  2. Translation in context
  3. English-Turkish
  4. Monotonous

Translation of "Monotonous" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Monotonous" in a sentence and their turkish translations:

- I am tired of my monotonous life.
- I'm tired of the monotonous life.
- I'm tired of this monotonous life.

Bu monoton hayattan yoruldum.

This story is rather monotonous.

Bu hikaye oldukça monoton.

I'm tired of this monotonous life.

Ben bu monoton hayattan bıktım.

She says her life is monotonous.

Yaşantısının monoton olduğunu söylüyor.

I'm tired of the monotonous life.

- Monoton hayattan yoruldum.
- Ben tekdüze yaşamdan bıktım.

The landscape was flat and monotonous.

Manzara tatsız ve monotondu.

They go in a monotonous yet strangely amusing fashion,

ve garip bir şekilde eğlenceli olarak ileri ve geri gidiyor

He seems to be oppressed by his monotonous daily life.

Monoton günlük yaşantısı yüzünden bunalmış gibi görünüyor.