1. Home
  2. Translation in context
  3. English-Turkish
  4. Noticing

Translation of "Noticing" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Noticing" in a sentence and their turkish translations:

Thanks for noticing.

Fark ettiğin için teşekkürler.

I stopped noticing things.

Bir anda etrafa bakmayı bıraktım.

Thanks for noticing that.

Onu fark ettiğin için teşekkürler.

Thank you for noticing.

Farkına vardığınız için teşekkür ederim.

Sami started noticing this.

Sami bunu fark etmeye başladı.

Sami started noticing strange things.

Sami tuhaf şeyler fark etmeye başladı.

He ran past without noticing her.

Onu fark etmeden hızla geçti.

I began noticing this months ago.

Bunu aylar önce fark etmeye başladım.

She passed right by me without noticing.

Farkında olmadan tam yanımdan geçti.

Tom left the room without Mary noticing.

Tom Mary fark etmeden odadan çıktı.

Tom walked past Mary without even noticing her.

Tom, Mary'nin farkına bile varmadan yürüyüp geçti yanından.

We went by the shop without noticing it.

Fark etmeden dükkânın yanından geçtik.

She walked past him without even noticing him.

Onu fark etmeden onun yanından geçti.

noticing that there are no tracks under the train,

trenin altında ray olmadığını,

How could Tom have done that without Mary noticing?

Tom bunu Mary fark etmeden nasıl yapabildi?

And I just started noticing this really in junior high.

Bunu ortaokulda fark etmeye başladım.

I shall try to take the ball without him noticing.

O fark etmeden topu almaya çalışacağım.

I just snuck in Tom's back door without him noticing.

O farkında olmadan Tom'un arka kapısında sızdım.

Tom couldn't help noticing that Mary was staring at him.

Tom Mary'nin ona baktığını fark etmekten kendini alamadı.

There is a movement afoot and nobody is noticing it.

Hazırlanmakta olan bir hareket var ve hiç kimse bunu fark etmiyor.

Either I was just noticing them or they were getting worse,

ya bunları fark ediyordum ya da daha kötüye gidiyorlardı,

You start noticing things like, "Oh, my robot is kind of short."

"Robotum biraz kısa sanki" gibi şeyler fark etmeye başlıyorsun.

Tom couldn't help noticing that there were many people doing things they weren't supposed to do.

Tom'un yapması gerekmeyen şeyleri yapan bir sürü insan olduğunu fark etmesi elinde değildi.

- A-ha-ha ... sorry. I forgot my contacts, Unless I'm right here I can't see it.
- Oh, sorry for not noticing you. I can only see it (the game) from here.

Ah, seni fark etmediğim için kusura bakma. Buradan sadece oyunu görebiliyorum.