Examples of using "Obliterate" in a sentence and their turkish translations:
Onları elden çıkarın.
Leyla, Fadıl'ın ilk karısının anısını silmek istedi.
Bu, yıllar boyunca yaptığımız tüm ilerlemeleri ortadan kaldırmakla tehdit ediyor.
Türkiye benim büyük ve eşsiz bilgeliğimle sınırları aşmak olarak nitelendirdiğim bir şey yaparsa Türk ekonomisini yerle bir ederim.