Examples of using "Onslaught" in a sentence and their turkish translations:
Savunucular saldırganlar tarafından yapılan saldırıyı kontrol etti.
Herhangi bir destek kuvveti olmadan, görünüyor ki Hannibal bu şiddetli saldırıyı durduramayacak.
Altıncı Kolordu'nun saldırısı Rus solunu paramparça ederek Napolyon'un en
Başvurulara herkesin saldırması ile birlikte bu fazladan adım çok büyük gecikmelere neden oldu.
Davout'un birliklerini ustaca idare etmesi, Üçüncü Kolordu'nun Prusya saldırısını püskürtmesini sağladı.
Sınırsız hoşgörü hoşgörünün ortadan kalkmasına yol açar. Hoşgörüsüz olanlara bile sınırsız hoşgörüyü uzatırsak, hoşgörülü bir toplumu hoşgörüsüzlerin saldırısına karşı korumaya hazır değilsek, o halde hoş görülü tahrip olacak ve onunla birlikte hoşgörü de.