Examples of using "Outdoor" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir açık hava insanıyım.
Çocuklar açık hava aktivitelerinden hoşlanır.
Ragbi bir açık hava oyunudur.
Sami bir sokak kedisini besliyor.
ilişkisini keşfetmek istedik.
Yazın, açık hava sporlarını severiz.
Tom, açık hava sporlarına büyük ilgi duymuyor.
Açık hava konseri fırtına nedeniyle iptal edildi.
Bu kaplıcanın açık hava kaplıcası harika.
Ben beyzbol, tenis ve futbol gibi açık hava sporlarını severim.
Bu filmi yıllarca önce bir açık hava sinemasında izlemiştim ilk defa.