Examples of using "Outrage" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir rezalet.
Bu büyük bir öfke.
Bu bir hakaret!
Sizin hakaretiniz tamamen gerekçeli.
Onun öfkesi tamamen haklı.
Böyle bir hakarete katlanamayız.
"Kesinti" sözü bir hakarettir.
O da hakaret kampanyalarını dinlemişti
O adamın yaptığı şey bir zorbalık.
- Gelen hesap ortalığı ayağa kaldırdı.
- Fatura şiddetli bir tartışmanın fitilini ateşledi.
insanların öfkelerini yönlendireceği bir kanalın olduğunu hissetmemesi
Bu bir öfkeydi ve sanıyorum bir biçimde