Translation of "Overheard" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Overheard" in a sentence and their turkish translations:

- Tom overheard our conversation.
- Tom overheard us talking.

Tom konuşmamıza kulak misafiri oldu.

Tom overheard us.

Tom bize kulak misafiri oldu.

- Tom must've overheard us.
- Tom must have overheard us.

Tom bizi duymuş olmalı.

Tom overheard our conversation.

Tom konuşmamıza kulak misafiri oldu.

Somebody might've overheard you.

Biri sana kulak misafiri olmuş olabilir.

Can we be overheard?

Kulak misafiri olabilir miyiz?

I overheard your conversation.

Konuşmanıza kulak misafiri oldum.

Tom overheard their conversation.

Tom onların konuşmasına kulak misafiri oldu.

I overheard what you said.

Söylediğine kulak misafiri oldum.

Tell me what you overheard.

Bana neye kulak misafiri olduğunu söyle.

They were afraid of being overheard.

Gizlice dinlenilmekten korktular.

Tom overheard Mary arguing with John.

Tom Mary'nin John'la tartıştığına kulak misafiri oldu.

He overheard the conversation by accident.

O, konuşmaya tesadüfen kulak misafiri oldu.

I overheard Tom and Mary talking.

Tom ve Mary konuşurken kulak misafiri oldum.

I overheard your conversation with Tom.

- Tom'la konuştuklarınıza kulak misafiri oldum.
- Tom'la konuşmanızı tesadüfen işittim.

Tom overheard John and Mary's conversation.

Tom John ve Mary'nin konuşmasına kulak misafiri oldu.

Tom overheard Mary and John's conversation.

Tom; Mary ve John'un sohbetine kulak misafiri oldu.

Tom overheard Mary talking with John.

Tom Mary'nin John'la konuşmasına kulak misafiri oldu.

Tom overheard Mary talking about him.

Tom Mary'nin onun hakkında konuştuklarına kulak misafiri oldu.

Somebody might've overheard your conversation with Tom.

Birisi Tom'la konuşmana kulak misafiri olmuş olabilir.

Somebody might've overheard you talking to Tom.

SenTom'la konuşurken birisi kulak misafiri olmuş olabilir.

We can talk here without being overheard.

Gizlice dinlenmeden burada konuşabiliriz.

Tom overheard what Mary said about him.

Tom, Mary'nin onun hakkında söylediği şeye kulak misafiri oldu.

Tom overheard Mary's conversation with her lover.

Tom, Mary'nin sevgilisiyle yaptığı konuşmaya kulak misafiri oldu.

Dan overheard Linda's conversation with her lover.

Dan Linda'nın sevgilisi ile konuşmasına kulak misafiri oldu.

Tom overheard John and Mary talking about him.

Tom John ve Mary'nin kendisi hakkında konuştuğuna kulak misafiri oldu.

Fadil overheard both sides of the phone conversation.

Fadıl her iki tarafın da telefon görüşmesine kulak misafiri oldu.

I overheard Tom and Mary talking about John.

Tom ve Mary'nin John hakkındaki konuşmalarına kulak misafiri oldum.

Tom overheard Mary telling John about what had happened.

Tom, Mary'nin olanları John'a anlatmasına kulak misafiri oldu.

Mary overheard Tom talking intimately to another woman on his mobile phone.

Mary, Tom'un cep telefonuyla başka bir kadınla yakından konuşmasına kulak misafiri oldu.

Tom knew that Mary had overheard John and him talking about her.

Tom, Mary'nin John ve onun onun hakkında konuştuğuna kulak misafiri olduğunu biliyordu.

Tom wished that Mary hadn't overheard John and him talking about her.

Tom, Mary'nin John ve onun onun hakkında konuşmasına kulak misafiri olmamasını diledi.

I overheard Tom and Mary speaking French to each other just before class.

Tom ve Mary'nin tam dersten önce birbirleriyle Fransızca konuştuklarına kulak misafiri oldum.

I overheard an Italian say that the German language is unsingable; maybe that's why almost no Italian opera singer sings in German.

Bir İtalyan'ın, Alman dilinde şarkı söylenemeyeceğini söylediğini duydum; belki de bu yüzden neredeyse hiçbir İtalyan opera sanatçısı Almanca şarkı söylemiyor.

Tom was looking forward to watching the football match he had recorded at home, and he was angry when he overheard someone mention the final score.

Tom evde kaydettiği futbol maçını izlemek için can atıyordu ve birinin son skordan bahsetmesine kulak misafiri olduğunda sinirliydi.