Translation of "Overly" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Overly" in a sentence and their turkish translations:

- Tom is not overly friendly.
- Tom isn't overly friendly.

Tom aşırı samimi değil.

I wasn't overly tired.

Aşırı derecede yorgun değildim.

I'm not overly concerned.

Aşırı derecede ilgili değilim.

Tom wasn't overly optimistic.

- Tom aşırı derecede iyimser değildi.
- Tom Pollyannacılık oynamıyordu.

She is overly competitive.

O, aşırı derecede rekabetçi.

Tom is overly competitive.

Tom fazlasıyla rekabetçidir.

Sami was overly tired.

Sami aşırı derecede yorgundu.

That's an overly optimistic view.

- Bu aşırı derecede iyimser bir bakış.
- O, çok fazla iyimser bir bakış.
- Pollyannacılık bu.

You're an overly optimistic girl.

- Sen aşırı iyimser bir kızsın.
- Sen Pollyannacı bir kızsın.

Frankly, I'm not overly concerned.

Açıkçası, ben fazlaca endişeli değilim.

Tom didn't seem overly concerned.

Tom aşırı endişeli görünmüyordu.

Clearly, I was overly optimistic.

Açıkçası fazla iyimserdim.

I think you're overly optimistic.

Bence çok Pollyannacısın.

- I think Tom is overly optimistic.
- I think that Tom is overly optimistic.

Sanırım Tom aşırı derecede iyimser.

I'm not overly concerned about that.

Ben o konuda aşırı derecede endişeli değilim.

Sami was overly friendly and naive.

Sami aşırı samimi ve naifti.

Being overly generous is his greatest fault.

Aşırı şekilde cömert olması onun en büyük hatası.

Sami and Layla were both overly tired.

Sami ve Leyla'nın ikisi de aşırı derecede yorgundular.

I would now say how it's overly hopeful,

bunun oldukça umut vadedici olduğunu,

I am afraid your translation is overly literal.

Korkarım ki senin çevirin aşırı derecede kelimesi kelimesine.

She is a shy, insecure, overly sensitive girl.

O utangaç, güvensiz, aşırı duyarlı bir kız.

And it may sound like he was being overly dramatic,

Aşırı dramatik olmuş gibi gelebilir.

- The lemonade is too sugary.
- The lemonade is overly sweet.

- Limonata aşırı şekerli.
- Limonatanın şekeri fazla kaçmış.
- Limonata çok şekerliymiş.

Worried about your family, your child. I hadn't been a person that was overly sentimental towards animals before.

Ailen ve çocuğun için endişeleniyorsun. Daha öncesinde hayvanlara karşı aşırı duygusal davranan biri değildim.