Examples of using "Palestinian" in a sentence and their turkish translations:
Karım Filistinlidir.
Burası Filistin toprağı.
Cezayir, Filistin davasını destekliyor.
Filistin Kurtuluş Örgütü 1960'larda Filistinlilerin kurulması için kurulmuştu
Karım, çocuklarımın annesi, Filistinli.
Ben Gazze'den Filistinli bir aile ile bir hafta geçirdim.
Sami bir çifte mülteci. Suriye'de Filistinli bir mülteciydi, şimdi ise Suriyeli bir mülteci olarak Türkiye'de yaşıyor.