1. Home
  2. Translation in context
  3. English-Turkish
  4. Panda

Translation of "Panda" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Panda" in a sentence and their turkish translations:

- You are a panda.
- You're a panda.

Sen bir pandasın.

The panda is pregnant.

Panda hamile.

- I have seen a panda once.
- I saw a panda once.

Bir zamanlar bir panda gördüm.

I am not a panda.

Ben bir panda değilim.

I have seen a panda once.

Bir keresinde bir panda gördüm.

Panda bears live only in China.

Panda yalnızca Çin'de yaşar.

Have you ever seen a panda?

Hiç panda gördün mü?

You look like a sad panda.

Üzgün bir pandaya benziyorsun.

The panda is China's national treasure.

Panda, Çin'in millî hazinesidir.

Is there a panda in this zoo?

Bu hayvanat bahçesinde panda var mı?

I have a giant stuffed panda bear.

Doldurulmuş dev bir panda ayım var.

Tom says he's never seen a panda.

Tom hiç panda görmediğini söyledi.

Nancy had never seen a giant panda before.

Nancy daha önce bir dev panda görmemişti.

Do you ever feel like a sad panda?

Hiç kendini üzgün bir panda gibi hissediyor musun?

"Who here has a panda at home?" "I do!"

"Burada kimin evde bir pandası var?" "Benim var!"

I had never seen a panda till that time.

O zamana kadar hiç panda görmemiştim.

I forget, do they have a panda at the Ueno Zoo?

Onların Ueno Hayvanat bahçesinde bir pandası var mı, unutuyorum.

I had never seen a panda until I went to China.

Çin'e gidene kadar hiç panda görmemiştim.

Last Sunday my family went to the zoo to see panda bears.

Geçen Pazar ailem panda ayıları görmek için hayvanat bahçesine gitti.