Examples of using "Plate" in a sentence and their turkish translations:
Tabağım nerede?
Anadolu levhası sıkıştı
Tabağını temizle!
Tabağınızı yıkayın.
Tabak kirli.
Lütfen bir tabak kullanın.
Tabağındaki nedir?
Tabağı kim kırdı?
Bu tabak temiz değil.
Tabağınızı yıkayın, lütfen.
Bu Tom'un tabağı.
Tabaktaki her şeyi yedim.
Tabağını tamamen temizledi.
Tabağındaki her şeyi ye.
Bir tabağa ihtiyacım yok.
Bu tabak pek temiz değil.
Yanlışlıkla tabağı düşürdüm.
Plaka numaran nedir?
Tom tabağını yalayıp temizledi.
Bir plaka ile örtün.
Neredeyse tabağı düşürüyordum.
- Dikkat! O sıcak bir tabak.
- Dikkat! O sıcak bir levha.
Bu benim tabağım değil.
Tom tabağını itti.
Tabağınız temiz değil.
Tom tabağını tepeleme doldurdu.
Tabaktaki ne?
bu olaya ise levha tektoniği diyoruz
Arap levhası ize kuzeye doğru ilerliyor
Garson yeni bir tabak getirdi.
Tabak plastikten yapılmıştır.
Tabağını salatayla tepeleme doldurdu.
Tom tabağındaki her şeyi yedi.
Biz bir tabak getirmeyi unuttuk.
Ona bir tabak salata getir.
Tom tabağındaki her şeyi bitirdi.
İkinci porsiyon et içerir.
Tabak ellerimden kaydı.
Tom tabağını yemekle doldurdu.
Tabaktaki nedir?
Çocuk tabağını itti.
Tom plakasına baktı.
- Tabağımın üzerine yemek koymayı durdur.
- Tabağımın üzerine yemek koymayı kes.
Tabağımdaki her şeyi yedim.
havuzun üzerine bir plastik tabak koyun
Tabaktan biraz et aldı.
Tom tabağındaki her şeyi yedi mi?
Tabak üzerindeki deseni seviyor.
Plaka numaranı biliyor musun?
Plaka numaranı hatırlıyor musun?
Tom yumurtaları bir tabağa koydu.
Lütfen bana patates püresi verin.
Tom'un tabağında çok şeyi var.
Tom yemeği tabağının etrafına itti.
Lütfen tabağınızı bana uzatır mısınız?
Tom tabağında biraz yemek bıraktı.
Polis arabanın plakasını doğruladı.
Tom plaka numarasını not aldı.
Dışarı çıkmadan önce tabağınızı bitirin.
Tom için bir plaka çıkardım.
Tom tabağına biraz salata koydu.
Tabağımdaki her şeyi yiyemem.
Tabağımda çok şeyim var.
hikâyeyi korumaya koyuldum.
çünkü küçük tabaklarda olunca daha dolu görünüyor
Kız kardeşim tabağını yere düşürdü.
Plaka numarasını yazdın mı?
Keiichi, tempura hazır, bir tabak getir.
Tom'un tabağında başka şeyleri var.
O, aracının plakasını değiştirdi.
Tom tabağında olan her şeyi yedi.
Tom yemek tabağını Mary'ye doğru itti.
Tabakta biraz yeşil fasulye vardı.
O, tabağındaki her şeyi yedi.
Tabağındaki her şeyi yesen iyi olur.
Tom tabağına biraz patates püresi koydu.
Genç çift aynı tabaktan yedi.
Köpek, diliyle tabağı yaladı.
Bu Tom'un tabağı.
Bu tabak temiz değil.
Tom tabağında duran yemeğe baktı.
Tom'un tabağındaki her şeyi yemeyeceğini düşündüm.
Peçeteleri katla ve her tabağın yanına bir tane koy.
Yemek yerken en büyük tabak daima masadadır.
Tekrarlayalım: bardak, tabak, bıçak, çatal, kaşık, çay kaşığı.
Dan, Linda'nın arabasındaki Kaliforniya plakasını fark etti.
Çatalı ekmek ve tereyağı tabağı üzerine koy.
Tom Mary'ye tabağındaki her şeyi yemesini söyledi.
Biraz kebaplı bir tabak pulao çok güzel.
bu derinden gömülü okyanusik tektonik tabaka olan
Türkiye'nin neredeyse tamamına yakını Anadolu levhasında yer almakta
Aracınızın plakası ABC ile mi başlıyor?