Translation of "Pounding" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Pounding" in a sentence and their turkish translations:

My heart is pounding.

Kalbim çarpıyor.

Tom's heart started pounding.

Tom'un kalbi çarpmaya başladı.

Tom's heart began pounding.

Tom'un kalbi küt küt atmaya başladı.

Sami's heart was pounding.

Sami'nin kalbi küt küt atıyordu.

Tom has a pounding headache.

Tom berbat bir baş ağrısı var.

Tom started pounding on the door.

Tom kapıya vurmaya başladı.

I can feel my heart pounding.

Kalbimin küt küt attığını hissedebiliyorum.

Police were pounding on the door.

Polis kapıyı dövüyordu.

With her heart pounding, she opened the door.

Kalp çarpıntısıyla, o kapıyı açtı

He left the party with his heart pounding.

O kalp sıkışıklığı ile partiden ayrıldı.

I asked Tom to stop pounding on the wall.

Tom'un duvara vurmasını bırakmasını istedim.

The manager reprimanded the man by pounding on the table.

Müdür masaya vurarak adamı azarladı.

My heart is pounding so hard it feels like it's going to explode.

Kalbim o kadar çok sert vuruyor ki patlayacakmış gibi geliyor.