Examples of using "Prescribe" in a sentence and their turkish translations:
Size bir ateş düşürücü ilaç yazacağım.
bir aspirin ver oradan" ve iyi olmayı ümit ediyorum.
Ülkemizde psikiyatristler ilaç reçete edebiliyorken psikologlar edemiyor.
Bir uzmana gitmen gerekir, şimdilik sana ilaç yazacağım.
Bu ilacın neye yaradığını hatırlıyor musun? Sana bu reçeteyi ne zaman yazmışlardı?