Examples of using "Ravaged" in a sentence and their turkish translations:
Kasırga bölgeyi mahvetti.
Seller Almanya'nın bir kısmını harap etti.
Şehir bir hortum tarafından tahrip edildi.
Aile olarak hem ekonomik hem de manevi yönden hırpalanıyorduk.
Kırsal alana zarar verdiler, yollarında her şeyi bozuyorlardı..