Examples of using "Rivals" in a sentence and their turkish translations:
Onlar rakipler.
Tom ve Mary rakiptirler.
Tom ve ben rakiptik.
Tom ve ben rakibiz.
Rakiplerimi yenip tuzağa düşürebiliyordum.
Rakiplerinize saygı duymalısınız.
Tom ve Mary hep rakipti.
Tom rakiplerimden biri.
O her yönden rakiplerini geçer.
Onlar uzun süredir rakiptiler.
Rakiplerimize karşı muhakkak üstünlük sağlayacağız.
Kral John tüm rakiplerini idam etti.
Vlad'ın yönetiminin düşmanı olanlara karşı katliam gerçekleştirdi.
O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.
Bazı rakipleri 30 yıldır geliyor buraya.
- Hitachi ve NEC gibi rakipler bir araya geldiğinde zamanların değiştiğini biliyorsunuz.
- Hitachi ve NEC gibi rakiplerin birleşmesi taşları yerinden oynatıyor.
Kral John için, rakiplerinin tümünü kontrol altında tutmak çok zordu.
Aybak Kabilesine sadık olan Qutuzun az düşmanı vardı
tüm bunlarla beraber artık düşmanlarının çoğunu öldürmüş ve kuzey sınırını güvene almış olan Vlad,
Çin'deki rakiplerinin rekabetiyle yüzleşemiyorlar, Güney Kore ya da ABD ve Almanya
Aradaki fark hemen hemen tüm rakiplerinin para kazanmak ve en az araştırma bütçelerine sahip olmalarıdır
Bahri kabilesine dahil olan Baybars aralarında en güçlüsüydü