Examples of using "Ruining" in a sentence and their turkish translations:
Her şeyi mahvediyorsun.
Sen benim hayatımı mahvediyorsun.
Bütün planımı bozuyorsun.
Ben elbiselerimi mahvetmiyorum.
Televizyon aile hayatını mahvediyor.
Bu boşanma her şeyi mahvediyor.
Sami Leyla'nın hayatını mahvediyordu.
Sanırım sınavlar eğitimi mahvediyorlar.
- Hayatımı neden mahvediyorsun?
- Neden hayatımı mahvediyorsun?
Kapa çeneni, Tom. Her şeyi mahvediyorsun!
Bence hayatını mahvediyorsun.
Bu ilaç hayatımı mahvediyor.
Doğum günü partini mahvettiğim için üzgünüm.
Partinizi mahvetmekten kendimi kötü hissediyorum.
Mükemmel bir portreyi mahvediyorsun.
Dan planı mahvettiği için Linda'yı kovdu.
Onların yaptıkları şey ekonomiyi mahvediyor.
- Tom yarışı kazanmadı, mükemmel rekorunu mahvetti.
- Tom yarışı kazanamayarak mükemmel sicilini bozdu.
Ülkemizi tahrip edenler senin gibi insanlar.
Başka herkes için onu mahvedenler sizin gibi insanlar.