Examples of using "Sarcastic" in a sentence and their turkish translations:
Alaycı oluyorum.
Sen alaycısın.
- Tom iğneleyiciydi.
- Tom gırgır geçiyordu.
Tom alaycı.
Tom çok alaycı.
Tom iğneleyici oluyor.
Tom oldukça iğneleyici.
Tom son derece alaycı.
Kinaye yapıyordum.
Ben alaycı davranmıyorum.
- Dalga mı geçiyorsun?
- Espri mi yapıyorsun?
Alaycı davranıyorsun, değil mi?
Tom alaylı davranıyor, değil mi?
Tom iğneleyici, değil mi?
Alaycı olmayı severim.
Alay ediyorsun, umarım.
İğneleyici oluyorsun, değil mi?
- Bence Tom alay ediyor.
- Bence Tom gırgır geçiyor.
Bence Tom alaycı davranıyordu.
Sanırım Tom kinaye yapıyor.
Tom'un iğneleyici olup olmadığını merak ediyorum.
Sen alaycı olmak zorunda değilsin.
Sarkastik olmaya çalışmıyordum.
Tom çok alaylı, değil mi?
Tom Mary'nin alaycı olduğunu biliyordu.
Kinaye yapıyorum, hepsi bu.
Her zaman alaylı olmayı kes!
Alaylı olmaya çalışmıyorum.
Tom muhtemelen iğneleyici olacak.
Neden bu kadar alaycı davranıyorsun?
Tom neden bu kadar alaycı davranıyor?
- Tom çok alaycıydı, değil mi?
- Tom çok sarkastikti, değil mi?
Tom'un alaylı davrandığını düşünüyorum.
Tom, Mary'nin muhtemelen alaycı olduğunu söyledi.
Tom'un alaycı davrandığını sanmıyorum.
Tom'un iğneleyici olduğundan şüpheleniyorum.
Tom'un sadece alaycı olduğunu düşünmüştüm.
Tom'un sarkastik davrandığını düşünüyor musun?
Sarkastik davrandığımı düşündün mü?
Alaycı olmak zorunda değilsin.
Tom alaycı davrandığımı biliyordu.
Tom bana Mary'nin alaycı olduğunu düşündüğünü söyledi.
Tom'un bu kadar alaycı olacağını sanmıyordum.
İster inan ister inanma, bu kez alaycı değilim.
Tom'un kinaye yapıp yapmadığından emin değilim.
"Kutsal Savaş" adının biraz alaycı geldiğini düşünmüyor musun?