Examples of using "Scolded" in a sentence and their turkish translations:
O beni azarladı.
Tom, Mary'yi azarladı.
O, onu azarladı.
O bana çıkıştı.
O onu azarladı.
Kim Tom'u azarladı?
- Tom azarlandı.
- Tom azar yedi.
- Tom azarı yedi.
- Tom azar işitti.
- Tom paylandı.
- Tom fırça yedi.
Çocuk azarladı.
Tom azarlanmalı.
Öğretmen tarafından azarlandım.
Onu birçok kez azarladım.
- Tom kimden azar işitti?
- Tom kimden fırça yedi?
Öğretmen öğrencileri ciddi olarak azarladı.
O, tembel olduğum için beni azarladı.
Hiç kızını azarladın mı?
Onlar öğretmen tarafından azarlandılar.
Eğer geç kalırsam azarlanacağım.
Babası onu hiç azarlamadı.
Öğretmenin tarafından azarlandın mı?
Öğretmen tarafından azarlandım.
O, geç kaldığı için onu azarladı.
O, annesi tarafından azarlandı.
Tom öğretmeni tarafından azarlandı.
- Tom, Mary'yi azarladı.
- Tom Mary'ye fırça çekti.
Tom annesi tarafından azarlandı.
Tom öğretmen tarafından azarlandı.
Geç kaldığım için azarlandım.
Onun annesi tarafından azarlandığını gördüm.
Profesör, dersi atlattığı için John'u azarladı.
Tom babası tarafından azarlanılacak.
Çocuk azarlanmaya alışkındı.
Onu azarlayacağım.
O, fena halde azarlanmış görünüyor.
Tembel olduğu için oğlunu azarladı.
Dan genellikle annesi tarafından azarlanır.
Tom, geç kaldığı için oğlunu azarladı.
Tom tembel olduğu için oğlunu azarladı.
O öğretmen tarafından şiddetle azarlandım.
Onun babası tarafından azarlandığını gördüm.
O, gürültü nedeniyle onları azarladı.
Onu annesi tarafından azarlandığını gördüm.
Babasından azar yiyecek.
Öğretmen suçsuz yere öğrenciyi azarladı.
Öğretmen, gürültücü olduğu için sınıfını azarladı.
Arkadaşlarım beni aptal davranışım için azarladı.
Annen eve geldiğinde azarlanacaksın.
Babam dakik olmadığım için beni azarladı.
O, babası tarafından asla azarlanmadı.
O onu yaptığı için oldukça azarlanabilir.
Baba eve çok geç geldiği için Junko'yu azarladı.
Annem onlarla dalga geçtiğim için beni azarladı.
Onun babası tarafından azarlandığını gördüm.
Ev ödevini yapmadığı için onu azarladı.
Çimi biçmediği için onu azarladı.
Tom Mary'yi zamanında gelmediği için azarladı.
Eve çok geç geldiği için çocuğu azarladı.
- Tembel olduğu için öğretmeni tarafından azarlandı.
- Tembel olduğu için öğretmeninden azar yedi.
Geç saatlere kadar dışarıda olduğu için oğlunu azarladı.
Eve çok geç geldiği için kızını azarladı.
O azarlanıyorken dilini tuttu.
- Tembel olduğum için annem tarafından azarlandım.
- Tembel olduğum için annemden azar yedim.
Geç kaldığım için öğretmen tarafından azarlandım.
Kapıyı açık bıraktığı için o onu azarladı.
Tom John'a saygıyla davranmadığı için Mary'yi azarladı.
Annesi akşam yemeğine geç kaldığı için onu azarladı.
Kapıyı açık bıraktığı için onu azarladı.
Şimdiye kadar ilk kez bir öğrenciyi azarladım
Doğruyu söylemek gerekirse, ben annem tarafından azarlandım.
Tom işe geç kaldığı için patronu tarafından azarlandı.
Çocuk bitkileri sulamayı ihmal etti ve o azarlandı.
Öğretmenim tarafından azarlanmak korkusuyla kendimi sakladım.
Sadece onlar değil aynı zamanda ben de öğretmen tarafından azarlandım.
Çocuklar çimi çiğnediler ve bekçi onları azarladı.
Tom Mary'yi geç kalacağını söylemek için aramadığından dolayı azarladı.
küçük köpeğin sahibi onu boynundan tuttu ve onu azarladı.
Öğretmenin tarafından azarlanman sürpriz değil.
Çocuk annesi tarafından başkalarının huzurunda azarlandı.
Tom işe geç geldiği için patronu tarafından azarlandı.
O sadece bana yardım etmeyi reddetmedi fakat aynı zamanda beni azarladı.