Translation of "Scolded" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Scolded" in a sentence and their turkish translations:

- He scolded me.
- She scolded me.

O beni azarladı.

Tom scolded Mary.

Tom, Mary'yi azarladı.

He scolded her.

O, onu azarladı.

He scolded me.

O bana çıkıştı.

She scolded him.

O onu azarladı.

Who scolded Tom?

Kim Tom'u azarladı?

Tom was scolded.

- Tom azarlandı.
- Tom azar yedi.
- Tom azarı yedi.
- Tom azar işitti.
- Tom paylandı.
- Tom fırça yedi.

The boy got scolded.

Çocuk azarladı.

Tom should be scolded.

Tom azarlanmalı.

- I was scolded by my teacher.
- I got scolded by the teacher.

Öğretmen tarafından azarlandım.

I've scolded him many times.

Onu birçok kez azarladım.

Who was Tom scolded by?

- Tom kimden azar işitti?
- Tom kimden fırça yedi?

The teacher scolded his students severely.

Öğretmen öğrencileri ciddi olarak azarladı.

He scolded me for being lazy.

O, tembel olduğum için beni azarladı.

Have you ever scolded your daughter?

Hiç kızını azarladın mı?

They were scolded by the teacher.

Onlar öğretmen tarafından azarlandılar.

If I'm late, I'll be scolded.

Eğer geç kalırsam azarlanacağım.

His father has never scolded him.

Babası onu hiç azarlamadı.

Were you scolded by your teacher?

Öğretmenin tarafından azarlandın mı?

I was scolded by my teacher.

Öğretmen tarafından azarlandım.

She scolded him for being late.

O, geç kaldığı için onu azarladı.

He was scolded by his mother.

O, annesi tarafından azarlandı.

Tom got scolded by the teacher.

Tom öğretmeni tarafından azarlandı.

- Tom scolded Mary.
- Tom berated Mary.

- Tom, Mary'yi azarladı.
- Tom Mary'ye fırça çekti.

Tom was scolded by his mother.

Tom annesi tarafından azarlandı.

Tom was scolded by the teacher.

Tom öğretmen tarafından azarlandı.

I was scolded for being late.

Geç kaldığım için azarlandım.

- I saw him scolded by his mother.
- I saw him being scolded by his mother.

Onun annesi tarafından azarlandığını gördüm.

The professor scolded John for skipping class.

Profesör, dersi atlattığı için John'u azarladı.

Tom will be scolded by his father.

Tom babası tarafından azarlanılacak.

The boy was used to being scolded.

Çocuk azarlanmaya alışkındı.

- He shall be scolded.
- I'll scold him.

Onu azarlayacağım.

It seems that he was badly scolded.

O, fena halde azarlanmış görünüyor.

She scolded her son for being lazy.

Tembel olduğu için oğlunu azarladı.

Dan is often scolded by his mother.

Dan genellikle annesi tarafından azarlanır.

Tom scolded his son for being late.

Tom, geç kaldığı için oğlunu azarladı.

Tom scolded his son for being lazy.

Tom tembel olduğu için oğlunu azarladı.

I got scolded severely by that teacher.

O öğretmen tarafından şiddetle azarlandım.

I saw him scolded by his father.

Onun babası tarafından azarlandığını gördüm.

He scolded them because of the noise.

O, gürültü nedeniyle onları azarladı.

I saw him scolded by his mother.

Onu annesi tarafından azarlandığını gördüm.

He will be scolded by his father.

Babasından azar yiyecek.

The teacher scolded the student for no reason.

Öğretmen suçsuz yere öğrenciyi azarladı.

The teacher scolded her class for being noisy.

Öğretmen, gürültücü olduğu için sınıfını azarladı.

My friends scolded me for my stupid behavior.

Arkadaşlarım beni aptal davranışım için azarladı.

You'll be scolded when your mother comes home.

Annen eve geldiğinde azarlanacaksın.

My father scolded me for not being punctual.

Babam dakik olmadığım için beni azarladı.

He has never been scolded by his father.

O, babası tarafından asla azarlanmadı.

He may well get scolded for doing that.

O onu yaptığı için oldukça azarlanabilir.

Father scolded Junko for coming home so late.

Baba eve çok geç geldiği için Junko'yu azarladı.

Mom scolded me for making fun of them.

Annem onlarla dalga geçtiğim için beni azarladı.

I saw him being scolded by his father.

Onun babası tarafından azarlandığını gördüm.

She scolded him for not doing his homework.

Ev ödevini yapmadığı için onu azarladı.

She scolded him for not mowing the lawn.

Çimi biçmediği için onu azarladı.

Tom scolded Mary for not arriving on time.

Tom Mary'yi zamanında gelmediği için azarladı.

She scolded the child for coming home so late.

Eve çok geç geldiği için çocuğu azarladı.

He was scolded by his teacher for being lazy.

- Tembel olduğu için öğretmeni tarafından azarlandı.
- Tembel olduğu için öğretmeninden azar yedi.

She scolded her son for being out until late.

Geç saatlere kadar dışarıda olduğu için oğlunu azarladı.

She scolded her daughter for coming home too late.

Eve çok geç geldiği için kızını azarladı.

He held his tongue while he was being scolded.

O azarlanıyorken dilini tuttu.

I was scolded by my mother for being lazy.

- Tembel olduğum için annem tarafından azarlandım.
- Tembel olduğum için annemden azar yedim.

I was scolded by the teacher for being late.

Geç kaldığım için öğretmen tarafından azarlandım.

She scolded him because he left the door open.

Kapıyı açık bıraktığı için o onu azarladı.

Tom scolded Mary for not treating John with respect.

Tom John'a saygıyla davranmadığı için Mary'yi azarladı.

Her mother scolded her for being late for supper.

Annesi akşam yemeğine geç kaldığı için onu azarladı.

He scolded her for having left the door open.

Kapıyı açık bıraktığı için onu azarladı.

This is the first time I've ever scolded a student.

Şimdiye kadar ilk kez bir öğrenciyi azarladım

To tell the truth, I was scolded by my mother.

Doğruyu söylemek gerekirse, ben annem tarafından azarlandım.

Tom was scolded by his boss getting to work late.

Tom işe geç kaldığı için patronu tarafından azarlandı.

The boy neglected to water the plants, and he was scolded.

Çocuk bitkileri sulamayı ihmal etti ve o azarlandı.

I hid myself for fear of being scolded by my teacher.

Öğretmenim tarafından azarlanmak korkusuyla kendimi sakladım.

Not only they but also I was scolded by the teacher.

Sadece onlar değil aynı zamanda ben de öğretmen tarafından azarlandım.

The children trampled on the grass and the guard scolded them.

Çocuklar çimi çiğnediler ve bekçi onları azarladı.

Tom scolded Mary for not calling to say she'd be late.

Tom Mary'yi geç kalacağını söylemek için aramadığından dolayı azarladı.

The owner of the small dog gripped its neck and scolded it.

küçük köpeğin sahibi onu boynundan tuttu ve onu azarladı.

It is not surprising that you should be scolded by your teacher.

Öğretmenin tarafından azarlanman sürpriz değil.

The child was scolded by his mother in the presence of others.

Çocuk annesi tarafından başkalarının huzurunda azarlandı.

Tom was scolded by his boss for showing up late for work.

Tom işe geç geldiği için patronu tarafından azarlandı.

Not only did he refuse to help me, but also he scolded me.

O sadece bana yardım etmeyi reddetmedi fakat aynı zamanda beni azarladı.