Translation of "Sharpen" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Sharpen" in a sentence and their turkish translations:

Sharpen your pencil.

Kurşun kalemini aç.

Sharpen these knives.

Bu bıçakları bile.

I sharpen the knife.

Ben bıçağı keskinleştiririm.

- Stay calm and sharpen pitchforks.
- Stay calm and sharpen your pitchforks.

Sakin ol ve yaba keskinleştir.

We won't sharpen the knives.

Bıçakları keskinleştirmeyeceğiz.

May I sharpen my pencil?

Kalemimi açabilir miyim?

We will sharpen the knives.

Bıçakları bileyeceğiz.

Tom didn't sharpen the pencils.

Tom kalemleri açmadı.

You should sharpen your pencil.

Kaleminizi keskinleştirmelisiniz.

Sharpen this ax for me.

- Bu baltayı benim için keskinleştir.
- Bu baltayı benim için bile.

He knows how to sharpen knives.

Bıçakların nasıl keskinleştirileceğini bilir.

Tom can't even sharpen a pencil.

Tom kurşun kalem açmayı bile beceremiyor.

I'll sharpen your knife for you.

Sizin için bıçağınızı bileyeceğim.

Could you please sharpen these knives?

Lütfen bu bıçakları keskinleştirir misin?

Could you please sharpen these pencils?

Bu kalemleri açar mısın?

Tom knows how to sharpen knives.

Tom bıçakları nasıl keskinleştireceğini bilir.

- He instructed the boy to sharpen his pencil.
- He told the boy to sharpen his pencil.

O, çocuğa kalemini keskinleştirmesini öğretti.

Could you sharpen my knife for me?

Bıçağımı benim için bileyebilir misin?

How often do you sharpen your pencil?

Kurşun kalemini ne sıklıkla keskinleştirirsin?

Tom showed Mary how to sharpen a knife.

Tom Mary'ye bir bıçağı nasıl bileyeceğini gösterdi.

Could you sharpen this knife for me, please?

- Bu bıçağı benim için keskinleştirir misin, lütfen?
- Bu bıçağı benim için biler misin, lütfen?

I want a knife to sharpen my pencil with.

Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.

I think it's time for me to sharpen my pencil.

Sanırım kalemimi açmamın zamanıdır.

I was told that you could teach me how to sharpen a knife.

Bana bir bıçağı nasıl bileyeceğimi öğretebileceğin söylendi.

- When was the last time you sharpened this knife?
- When did you last sharpen this knife?

Bu bıçağı en son ne zaman biledin?