Examples of using "Sharpen" in a sentence and their turkish translations:
Kurşun kalemini aç.
Bu bıçakları bile.
Ben bıçağı keskinleştiririm.
Sakin ol ve yaba keskinleştir.
Bıçakları keskinleştirmeyeceğiz.
Kalemimi açabilir miyim?
Bıçakları bileyeceğiz.
Tom kalemleri açmadı.
Kaleminizi keskinleştirmelisiniz.
- Bu baltayı benim için keskinleştir.
- Bu baltayı benim için bile.
Bıçakların nasıl keskinleştirileceğini bilir.
Tom kurşun kalem açmayı bile beceremiyor.
Sizin için bıçağınızı bileyeceğim.
Lütfen bu bıçakları keskinleştirir misin?
Bu kalemleri açar mısın?
Tom bıçakları nasıl keskinleştireceğini bilir.
O, çocuğa kalemini keskinleştirmesini öğretti.
Bıçağımı benim için bileyebilir misin?
Kurşun kalemini ne sıklıkla keskinleştirirsin?
Tom Mary'ye bir bıçağı nasıl bileyeceğini gösterdi.
- Bu bıçağı benim için keskinleştirir misin, lütfen?
- Bu bıçağı benim için biler misin, lütfen?
Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.
Sanırım kalemimi açmamın zamanıdır.
Bana bir bıçağı nasıl bileyeceğimi öğretebileceğin söylendi.
Bu bıçağı en son ne zaman biledin?