Examples of using "Shifting" in a sentence and their turkish translations:
Rüzgar yön değiştiriyor.
üstelik bir de manyetik kutuplar da yer değiştiriyor
Bu ülkedeki siyaset merkeze doğru kaymaktadır.
Bu ülkedeki siyaset sağa doğru kaymaktadır.
Bu ülkedeki siyaset sola doğru kaymaktadır.
Adam: Giant Steps biraz İspanyolca'dan Arapça'ya sonra da Japonca'ya geçmek gibi,
Ekvatorun her iki tarafında hakim rüzgarlar zıt yönlerde eser. Sınırın kuzeye ve güneye kayması muson rüzgarlarını oluşturur.