Examples of using "Sockets" in a sentence and their turkish translations:
Toplantı odasında sadece iki priz var.
İki priz, toplantı odası için yeterli değildir.
O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı.