Examples of using "Storms" in a sentence and their turkish translations:
korkunç fırtınalar,
solar fırtınaları ise bilim insanları
- Kasırga demek azgın fırtına demektir.
- Kasırgalar şiddetli fırtınalardır.
solar fırtınalar çıkıyor
solar fırtınaları biz çok hissetmiyoruz
Denizdeki fırtına ilerlememizi engelledi.
Tanrı beni rüzgarlara ve fırtınalara karşı korur.
Geçen kış çok sayıda kar fırtınası vardı.
Meteotsunamiler fırtınaların neden olduğu büyük dalgalardır.
Bu kış çok fırtına vardı.
Fırtınalar boyanın dış tabakasını aşındırdı.
Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar.
Yani o dev fırtınalar gelince,
dereceden altı dereceye bir artışa yol açacaktır . Nedeniyle küresel ısınmaya gezegenin
Ülkenin o bölgesinde fırtınalar vardı.
Küçük sağanaklar uzun sürer ama ani fırtınalar kısadır.
Şiddetli fırtınalarla baş etmeye hazır olmalıyız.
Satürn üzerindeki beyaz lekelerin, güçlü fırtınalar olduklarına inanılır.
Gün içinde biriken buhar gece boyu devam eden fırtınalar doğuruyor.
Seller, şiddetli rüzgar fırtınaları, kuraklıklar, öldürücü donlar ve hava kirliliği sorunları hepsi,ara sıra, modern toplumu etkilenmiştir.