Examples of using "Stressful" in a sentence and their turkish translations:
O gergindi.
Bu gerçekten stresli.
Boşanmak streslidir.
Fakat stres seviyesini orta derece strese, yoğun strese,
O son derece stresliydi.
Toplantıları stresli buluyorum.
Yatırım stresli olabilir.
Çok stresliydi.
Noel alışverişi stresli.
Tom çok stresli bir işi var.
- O çok stresli bir iş.
- O çok stresli bir meslek.
Stresli bir gündü.
İş seyahati stresli.
Flört etmek çok stresli olabilir.
Bu stresli bir gündü.
Bu stresli bir durumdur.
Tom'un stresli bir işi var.
Stresli bir işim var.
Tom'un işi çok stresli.
Esnafla karşı karşıya gelmek stresli durumlara neden olur.
Birçok kişi kamu konuşmasını stresli bulur.
Bugün son derece stresli bir gün geçirdim.
Çok stresli bir işim var.
Üstelik eğlenceli ve stresli değil.
Şehirler heyecan verici yerlerdir, aynı zamanda stresli.
Tom, daha az stresli bir iş bulmamı önerdi.
Önümüzde stresli bir günümüz var.
Darmadağın bir evde yaşamak çok streslidir.
- Tom daha stressiz bir iş bulmak istiyor.
- Tom daha az stresli bir iş bulmak istiyor.
Zordu. Teknikti. Stresliydi.
Önümüzde çok stresli bir günümüz var.
Bu işin ne kadar stresli olacağını hiç fark etmedim.
sonrasında travmadaki gibi aşırı strese çıkardıkça
O tür bir durumun ne kadar stresli olabileceğini biliyorum.
Stresli çalışma anlarında muhtemelen oradaydı.
Tom'un stresli işi sağlığı üzerinde zararlı bir etkiye sahiptir.
İş yerindeki stresli bir günün ardından, kötü bir ruh hali içinde eve gitti.
25 ve 54 yaşları arasındaki erkekler ve kadınlar en stresli yaşamlara sahiptir.
O çok gergindi.