Examples of using "Throw" in a sentence and their turkish translations:
- At.
- Fırlat.
Onu dışarıya at.
At şunu.
Onları at.
Silahını dışarıya at.
Taşları atmayın.
Topu at.
Tom'u dışarı atın.
Bunu oraya at.
Onları denize atın.
Her şeyi atın.
Onları dışarıya at.
Küreği at!
Onu dışarıya at.
Topu at!
- Kayaları fırlatma!
- Taş atma!
Topu Tom'a at.
- Topu bana at.
- Gönder topu bana.
Bunu dışarı atmalısın.
Onları atmalısın.
Lütfen topu at.
Onu atmayın.
Sadece onu fırlat.
Onu atma.
Kusabilirim.
Silahını yere at.
Bir şey atma.
Onu dışarı atma.
Tom'a at.
Onu bana at.
Silahlarınızı bırakın.
Onu dışarı atma.
Bunu ona at.
Bunu ona at.
Topu ona at.
Onu atalım.
Bunu atalım.
Buraya çöp atmayın.
Sadece onları başından at.
Onların hepsini atın.
Bana o ipi at.
At silahını!
Lütfen Topu bana at.
MR: Hayır, bir oyun atalım, incelemek için atıyoruz.
Yere bir şey atma.
bir kenara atardı
Hızlıtop fırlatabilir misin?
Şansınızı boş vererek değerlendirmeyin.
- Yenilgiyi kabul etmeyin.
- Pes etmeyin.
O, çöp. Onu atın.
Buraya çöp atmayın.
Onu suya at!
Bu gazeteyi atma!
- Tüketim toplumu.
- Bu bir tüketim toplumu.
Bir kız gibi atıyorsun.
Bunları dışarı atmalısın.
Beni dışarı atamazsın.
Lütfen bir şey atmayın.
Onları atmalısın.
Onu atmalısın.
Bunları atmalısın.
Bunu atmalısın.
Kadınlar kendilerini Tom'a attılar.
- Kusmam lâzım.
- Kusmam gerek.
Bu gazeteyi atma!
Bana atmak için bir şey ver.
Bu çorapları lütfen at.
Onu askeri hapishaneye atın.
Onu kapı dışarı etmelisin.
O hurda. Onu at.
Şaşırtmayı severim.
Notlarınızı atmayın.
Topu ona at.
Topu ona at.
Bu dergiyi atma.
Kusmak üzereyim.
Kusacağım.
Ona bir taş at.
Bildiğin her şeyi dışarı çıkar.
Bunu atabilir miyim?
Ateşe at.
İnsanlara taş atma.
Kayaları nehre fırlatmayın.
Sanırım kusacağım.
Onu atmak istemiyorum.
hani böyle top atarlardı
bizim için at onları için tırtıl
Topu bana geri at.
Köpeğe kemik atma!
Zarı at.
Onları nereye attın?
Tom için bir parti düzenleyelim.
Köpeğe taş atmayın.
Atacak hiçbir şeyim yok.
Sadece bunları dışarı atabilir misiniz?