Examples of using "Trainer" in a sentence and their turkish translations:
O kişisel bir eğitmen.
Ben bir köpek eğitmeniyim.
Tom, Mary'nin antrenörüdür.
Tom bir at eğiticisi.
Tom bir köpek eğitmenidir.
O atletizm antrenörüdür.
Paul bir yunus eğitmeni.
Mary bir köpek eğitmeni.
Mary bir at eğitmeni.
Tom bir Pokemon eğitmenidir.
Tom bir fitness antrenörü.
- Tom profesyonel bir eğitmen.
- Tom profesyonel bir antrenör.
Tom bir yunus eğitmenidir.
Leyla bir köpek eğitmeni tuttu.
Tom bir kişisel antrenördür.
- Tom bir hayvan terbiyecisi.
- Tom bir hayvan eğitmeni.
Eğitmen onun sağlığını düşünmeli.
Tom bir hayvan eğiticisi olarak işe alındı.
Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi.
- Hayvan terbiyecisi olarak çalışıyor.
- Hayvan eğitmeni olarak çalışıyor.
Eğitmen, Angela'ya yorucu egzersizden kaçınmasını tavsiye etti.
Yunus ve eğitmen beklediğimizden çok daha iyi iletişim kurdu.
İyi bir antrenörle, yüzücü mutlaka kazanır.