Translation of "Trainer" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Trainer" in a sentence and their turkish translations:

He's a personal trainer.

O kişisel bir eğitmen.

I'm a dog trainer.

Ben bir köpek eğitmeniyim.

Tom is Mary's trainer.

Tom, Mary'nin antrenörüdür.

Tom is a horse trainer.

Tom bir at eğiticisi.

Tom is a dog trainer.

Tom bir köpek eğitmenidir.

She is the athletic trainer.

O atletizm antrenörüdür.

Paul is a dolphin trainer.

Paul bir yunus eğitmeni.

Mary is a dog trainer.

Mary bir köpek eğitmeni.

Mary is a horse trainer.

Mary bir at eğitmeni.

Tom is a Pokémon trainer.

Tom bir Pokemon eğitmenidir.

Tom is a fitness trainer.

Tom bir fitness antrenörü.

Tom is a professional trainer.

- Tom profesyonel bir eğitmen.
- Tom profesyonel bir antrenör.

Tom is a dolphin trainer.

Tom bir yunus eğitmenidir.

Layla hired a dog trainer.

Leyla bir köpek eğitmeni tuttu.

Tom is a personal trainer.

Tom bir kişisel antrenördür.

Tom is an animal trainer.

- Tom bir hayvan terbiyecisi.
- Tom bir hayvan eğitmeni.

The trainer must think of her health.

Eğitmen onun sağlığını düşünmeli.

Tom is employed as an animal trainer.

Tom bir hayvan eğiticisi olarak işe alındı.

The trainer gave instructions in the afternoons.

Eğitimci öğleden sonraları talimatlar verdi.

He is employed as an animal trainer.

- Hayvan terbiyecisi olarak çalışıyor.
- Hayvan eğitmeni olarak çalışıyor.

The trainer advised Angela to avoid strenuous exercise.

Eğitmen, Angela'ya yorucu egzersizden kaçınmasını tavsiye etti.

The dolphin and trainer communicated much better than we expected.

Yunus ve eğitmen beklediğimizden çok daha iyi iletişim kurdu.

With a good trainer, the swimmer is bound to win.

İyi bir antrenörle, yüzücü mutlaka kazanır.