Examples of using "Twisted" in a sentence and their turkish translations:
O, delili çarpıttı.
O gerçekten bükülmüş.
Ayak bileğimi burktum.
Tom bileğini burktu.
Tom kolumu büktü.
Tom gerçeği çarpıttı.
O ne kadar bükülmüş?
Tom ayak bileğini burktu.
Onun yüzü acıdan burkulmuştu.
Ben kaydım ve ayak bileğimi burktum.
Tom yürürken ayak bileğini burktu.
O bana dil döktü.
Tom topuzu çevirdi ve kapıyı açtı.
O, ayak bileğini burktu.
Tom bileğini burktu ve o şişti.
Bileğimi burktuğum için oynamayacağım.
İki kere bükersen ve ardından uçları bir araya getirirsen
Banliyölerde caddeler kıvrımlı ve dardır.
Ben bir taşın üzerinde takıldım ve bileğimi burktum.
Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti.
Heykeltraş işin gökyüzüne açılan bir pencereyi temsil ettiğini söyledi, ama bana mantıksız eğri böğrü bir metal parçası gibi göründü.
O zaman Pilatus İsa'yı tutup kamçılattı. Askerler de dikenlerden bir taç örüp O'nun başına geçirdiler. Sonra O'na mor bir kaftan giydirdiler. Önüne geliyor, “Selam, ey Yahudiler'in Kralı!” diyor, yüzüne tokat atıyorlardı.