Examples of using "Vest" in a sentence and their turkish translations:
O bir yelek giydi.
Tom bir yelek giydi.
Kurşun geçirmez yeleğin nerede?
O ona bir yelek aldı.
Tom kurşungeçirmez yelek giydi.
Onun hala beyaz bir yeleği var.
Tom kurşun geçirmez bir yelek giymişti.
Tom'un üstünde kurşun geçirmez yelek yoktu.
- Tom'un üstünde kurşungeçirmez yelek yok.
- Tom kurşungeçirmez yelek giymemiş.
Tom bir kurşun geçirmez yelek giyiyor.
Tom, kurşun geçirmez yeleğini çıkardı.
Polis memuru bir kurşun geçirmez yelek giydi.
Mary can yeleğini giymedi.
Tom bu kurşun geçirmez yeleği giymem için ısrar etti.
Tom sadece güvenli olması için bir kurşun geçirmez yelek giydi.
Tom kurşungeçirmez bir yelek giymişti bu yüzden kurşun onu öldürmedi.
Kışın yeleğimin üstüne ceket giyerim.
Tom balık tutma yelek ve şapkasını giydi ve kapıya yöneldi.
Beni bir daha ziyaret etmek istersen, kurşun geçirmez yelek giymeni öneririm.
Tom ceketini çıkardı, kurşun geçirmez yelek giydi ve sonra ceketini geri giydi.
Tom diğer polis memurları gibi bir kurşun geçirmez yelek giyseydi muhtemelen ölmezdi.
Tom diğer polis memurları gibi kurşun geçirmez yelek giyseydi muhtemelen öldürülmezdi.