Examples of using "Warehouse" in a sentence and their turkish translations:
Deponuz nerede?
- Tom ambarda.
- Tom depoda.
Tom depoda çalışıyordu.
Tom'un Boston'da bir deposu var.
Tom yedek parça çalmak için bir depoya gizlice girdi.
Tom'un arabasını deponun dışına park edilmiş gördüm.
Polis, Tom'u yerel bir depoda kıstırdı.
Bu depoda bir sürü tehlikeli şey var.
Tom deponun önünde Mary'yi bekledi.
Tom Mary'nin depo önünde beklediğini gördü.
Depo, bir mobilya parçası dışında boştu.
Bir depoda güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.
Bu gömleği depoda gördüğüme eminim.
o deponun kalıntıları içinden geçmek zorundasınız,
Depomuzda onlardan muhtemelen yaklaşık 300 tane var.
Deponun kapısını kilitlemeyi unutan kimdi?