Examples of using "”riittää" in a sentence and their turkish translations:
- Yeter!
- Yeter be!
- Yetti artık.
- Yeter artık.
- Yetti gari.
"Yeter!" dedim.
Tetikteki foku uyarmaya yetiyor bu.
Bu gece herkese yetecek balık var.
Sanırım bu ufaklıkların üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.
Hayatını kurtarmak için en ufak vücut teması yeterli.
Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,
Gündüzleri bolca yardım alıyorlar ama çalışmalar gece de devam ediyor.
Hava kararınca kapkaçın daha kolay olduğunu biliyorlar.
Bir damla zehir 160 insanı öldürmeye yeter.
- İşte bu.
- Buraya kadar.
Bu riskli dinlenme yeri jeladaları karanlığın tehlikelerinden korumaya yeterli olacaktır.
Bu kadar yeter!
Ay ışığının en güçlü hâli güneş ışığından 400.000 kat daha sönüktür. Yine de görmeye yeter.
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
Bugün için yeterlidir.
Çok saf insanlar var, bu yüzden Tom'un seçilme şansı var.