Examples of using "Japanin" in a sentence and their turkish translations:
Japonya'daki Toyama Körfezi'nde Yeni Ay var.
Japonya'nın iklimi ılımandır.
Japonca öğretmeni olmak istiyorum.
Japon tarihi ile ilgileniyorum.
Tom bir Japon vatandaşı oldu.
Tom, Japonya'ya bir gezi planlıyor.
Japonya anayasasını hiç okudun mu?
Japonya'nın pirinç piyasası ithalata kapalıdır.
Japonya yoluyla Hindistan'a gitti.
Honshu Japonya'nın en büyük adasıdır.
- Japonya'nın tarihini üniversitede okumak istiyorum.
- Üniversitede Japonya tarihi okumak istiyorum.
Tokyo Japonya'da en büyük şehirdir.
- Bu, Japonya'nın en yüksek kulesi.
- Bu Japonya'da en yüksek kule.
- Bu, Japonya'daki en yüksek kuledir.
Japonya'da, 4 uğursuz bir sayıdır.
Biwa Gölü Japonya'da en büyük göldür.
Japon takımı bu yarışma için altın madalya kazandı.
Birçok büyük Japon şirketleri ihracata bağlıdır.
Osaka, Japonya'nın ikinci en büyük şehridir.
Tom üniversitede Japon edebiyatında ihtisas yaptı.
Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun?
Japonya'daki en yüksek ikinci dağın hangisi olduğunu düşünüyorsunuz?
Japonya'nın pirinç tüketimi azalıyor.
Japonya silahlara çok para harcamamalıdır.
2015'in Eylül ayında Japonya'daki işsizlik oranı yüzde 3,4'tü.
Japon ve Amerikan güçleri hâlâ acımasızca mücadele ediyorlardı.
Tokyo Japonya'daki bütün şehirlerden daha büyüktür.
Tokyo Japonya'daki başka bir şehirden daha kalabalık.
İngiltere ve Japonya'nın politik sistemlerinin ortak bir sürü şeyi var.
Japon Parlamentosu, bugün Ryoutarou Hashimoto'yu ülkenin 52. başbakanı olarak resmen seçti.
Japonya'nın en büyük kenti olan Tokyo 24 saat uyanıktır.
Bu Rusya'yı Japonya ile çatışmaya soktu, Mançurya ve Kore üzerinde de tasarımları vardı.
Asya'da Japonya İngilizlerle olan anlaşmasını onurlandırıp Almanlara savaş açar ve
Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.
O evlenmek için İran'a geri dönebileceğini söylemesine rağmen, Japonya'dan sonra onun planları kararlaştırılmadı.